Uriah Heepin 37 yıllık öyküsü içinde; başarı, hüzün, trajedi, başarısızlık, meydan okuma ve efsane olma gibi öğelere sık rastlanır.
Uriah Heep'i Byron'un 1976 yaz'ındaki ayrılışının ardından ikinci şok beklemektedir. Thain'den boşalan yeri dolduracağına mutlak gözü ile bakılan WETTON, kariyerine solo çalışmalar yaparak devam etmek üzere Uriah Heep'den ayrılır. Hensley onun için ; - "Çok iyi basçı idi, ancak vucuda yeni bir deri parçasının nakli gibi oldu, işe yaramadı, vucut reddetti" ! yorumunu yapar. Uriah Heep, Eylül 1976'da yeni bas'çısını bulur. David Bowie ile çalışan Trevor BOLDER gruba katılır ve Box, Kerslake ile birlikte günümüze kadar gelebilen ender Heep elemanlarından biri olur. Sıra soliste gelmiştir. BYRON gibi birinden boşalan mikrofon kime teslim edilecektir ? Adaylar gözden geçirilir ve aranan taze kan bulunur. "Les Humpries Singers"da da çalışmış, Alman kökenli rock grubu " Lucifer's Friend "in solisti John LAWTON ile anlaşılır. Byron gibi gösterişli saçları yoktur ama sesi onun kadar güçlüdür ! 1976 yılı sonunda yeni Uriah Heep biraraya gelir ve yapımcılığını yeniden Gerry BRON'un üstlendiği yeni albümleri üzerinde çalışmaya başlarlar. Hazırlıkları Ekim ve Kasım ayları boyunca süren ve neredeyse tüm parçaları Ken HENSLEY'e ait olan bu yeni Heep albümünün adı FIREFLY'dır ve 1977 yılının Şubat'ında piyasaya verilir. Eleştirmenler tarafından olumlu karşılanan ve melodik yapısı ağır basan albüm, eski yılları anımsatmaktadır. WISE MAN, ROLLIN ON, ile birlikte kapanış parçası FIREFLY dikkat çeker, ama albümün asıl hit parçası SYMPATHY olur ve LAWTON'un yorumu ile özdeşleşir. Son yıllarında; başarısız albümler, uyuşturucu, alkol, ölüm, skandal'lar, eleman değişiklikleri ile adı anılan Uriah Heep zedelenen imajını yenilemek zorundadır. Hedefteki Amerika turnesine "Kiss" ile birlikte çıkar ve çok olumlu eleştirler alırlar. 1977 yazında İngiltereye döner ve Reading festivalinde açılışı yaparlar. Heepseverler artık yeni Uriah Heep'i benimsemişlerdir. Bu moralle, Temmuz ayında yeni albüm için stüdyo'ya kapanırlar. Eylül 1977'de çalışmalar bitmiştir. Yapımcılığını BRON ile birlikte Hensley'in yaptığı 11. Stüdyo albümünün adı INNOCENT VICTIM 'dır ve 1977 yılının Kasım'ında piyasaya verilir. Albümdeki "Free Me" adlı parça birçok ülkede listelere girer, bir diğer dikkat çeken parça "FREE N EASY"dir. Ancak, 'The Dance' ve 'Choices' adlı parçalar'da en az onlar kadar ilgi görür. Burada asıl önemli olan bu iki parçanın Amerikalı söz yazarı , Jack Williams'a ait olmasıdır. Albüm Avrupada büyük başarı elde eder, bir milyonun üzerinde satarak Heep'in en başarılı albümlerinden biri olur. 1978 yazında grup Lawton ile birlikte yaptıkları üçüncü stüdyo albümü için İngilteredeki "Roundhouse" stüdyolarına girerler. Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan kayıtların prodüktörlüğünü önceki albümde olduğu gibi, Gerry BRON, Hensley ile birlikte yapar. Albüm 1978 Eylül'ünde piyasaya verilir. Bu, Uriah Heep'in 12. Stüdyo albümüdür ve adı; FALLEN ANGEL'dır. Albüm, Innocent Victim'ın başarısına ulaşamasa'da ona yaklaşır ve başarılı bulunur. Bazı parçalar, parlak dönemdeki Heep'i anımsatmaktadır, özellikle "Come Back To Me" , "Fallen Angel". Bu arada grupta Ken Hensley'in üslendiği liderlik rolü, diğer elemanlara gittikçe daha çok rahatsızlık vermektedir. Parçaların çoğunu o yazmakta, yazdıklarının tümünü'de kullanmaya kalkmaktadır. Aşırı özgür ve başına buyruk davranışları'da cabası olmaktadır. Uriah Heep bir kez daha derinden sarsılır. Belçika turnesinde Lawton gruptan ayrılır. Lawton'un yerine Lone Star grubunun vocalisti John Sloman gelir. Daha genç, üstelik gitar ve klavye'de çalabilmektir. Tam, kadro oturdu derken beklenmedik bir ayrılık gerçekleşir ve "Efsane Heep" kadrosunun efsane davulcusu "The Bear" ( Ayı ) Lee Kerslake Heep'den ayrılır. Uriah Heep davulu , "Manfred Mann's Earthband"de davul çalmış olan Chris Sladee teslim edilir. 1979 yılı sonlarında yeni grup, aynı stüdyoda biraraya gelirler. Gerry BRON bir kez daha Uriah Heep'i bırakmıştır. Yeni albümün prodüktörlüğünü grup yapar. CONQUEST adını taşıyan albüm, Şubat 1979'da piyasaya verilir. Oldukça başarılı bulunan albüm eleştirmenlerden 5 yıldız bile alır. "Feeling" , "Fools" ilgi çeken parçalar olarak akılda kalır. Son iki değişiklik Uriah Heep'i bayağı sarsmıştır. Müziklerinde, eskiye oranla köklü değişiklikler olmuştur. Hayranları, efsane kadro ile yapılan "Magicians Birthday" , "Sweet Freedom" kalitesinde albümler beklemekte ve o Uriah Heep'i özlemektedirler. Ancak, sürpriz bir ayrılık daha gerçekleşir ve Uriah Heep'in "Beyni" Ken Hensley, birdaha dönmemek üzere Uriah Heep'den ayrıldığını açıklar. Efsane kadro'dan yanlızca Mick BOX kalmıştır, acaba geriye kalan grup Uriah Heep'midir ? Gruptaki değişikliklerin ardı arkası kesilmez. Heep hayranları, kadroyu izlemekte güçlük çekmeye başlarlar. Hensley'den klavyeleri, kısa bir süreliğine kanadalı müzisyen Gregg Dechert devralır, ancak provalarda istenen performansı gösteremez. Box ve Trevor Bolder, sürpriz bir ziyaret ile David BYRON'un yeniden Heep'e dönmesini teklif ederler, kabul etmez.... ! Trevor Bolder, Heep'den ayrılır ve "Wishbone Ash" de çalmaya karar verir. Box, Gerry BRON ile yollarını ayırır. Ünlü "Melody Maker" dergisi bu olanlar üzerine şöyle başlık atar " Heap of Heep" ( Heep yığını ! ) ve 20 elemanın gelip-gittiğine dikkat çeker. Yanlız başına kalan Box, iki gün kendini evine hapseder ve düşünür. Heep hayranlarından gelen mektuplar, grubun devam etmesi gerekliliğinin birkez daha altını çizer. Box, Kerslake'i tekrar geri çağırır. Lee; yanında basçı Bob Daisley ile birlikte geri döner. ( bir daha'da Heep'i bırakmaz ! ). Klavyeler için, "Heavy Metal Kids"den John Sinclair ile anlaşılır. Geriye, vokalist seçimi kalmıştır. "Trapeze" grubunun vokalisti Peter Goalby uygun bulunarak Uriah Heep mikrofonu teslim edilir. Herkes aynı soruyu sormaktadır, " Bu hala Uriah Heep mi ? " . Mick Box kararlıdır, grubu eski günlerine döndürecek bomba gibi şarkılar yazarlar. 1981 yılının Ekim - Aralık aylarını stüdyoda geçirirler. Yapımcılığını "Ashley Howe"un üstlendiği, Uriah Heep'in 14. stüdyo albümünün adı ABOMINOG'dur ve Mart 1982'de piyasaya verilir. Bu kadar değişik kadroya göre, çok başarılı bir albüm çıkar ortaya. Hatta, grubun en başarılı albümlerinden biri olarak kabul edilir. Avrupa ve Amerika'da ses getirir. MTV, sürekli olarak "Thats The Way That It Is" i çalmaktadır. Albümün bu başarısında "Ashley Howe"un büyük katkısı olduğu gerçeği herkes tarafından kabul edilir. Goalby onun için; -" Grubun altıncı elemanıydı sanki " tanımlamasını kullanır. Bu başarının ardından, aynı ekip, aynı hızla yollarına devam ederler. 1983 yılının Ocak ayında girdikleri, Londra'daki Roundhouse stüdyosunda üç ay çalışırlar. 15. Albüm HEAD FIRST , Mayıs 1983'de piyasaya verilir. İlginç ve başarılı bir album olarak nitelendirilir. "Roll Overture", "Red Light" gibi Yer-yer 70'lerin havasını taşıyan , vokal-gitar atraksiyonlarına rastlanan parçalar, albümün Heep hayranları tarafından beğenilmesini sağlar. İki albümdür kadrosunu koruyan Heep artık bir değişikliğe hazırdır. Basçı Bob Daisley geldiği yere, "Ozzy Osbourne"a geri dönme kararı alır. Bu olay bir anlamda Uriah Heep'in de işine gelir, çünkü eski basçı Trevor Bolder Wishbone Ash'da yeteri kadar oyalanmış ve artık yuvaya dönmeye karar vermiştir. ( o günden itibaren, birdaha Heep'den ayrılmaz ! ) Yeni kadro ünlü gruplar ile birlikte bir Amerika turnesi yaparlar. Zaman-zaman Gerry BRON ile yolları ayrılan ve kesişen Uriah Heep, 13 yıl boyunca tüm albümlerini, Bron'un şirketi BRONZE etiketi ile çıkartmıştır. 1983 yılında, kesin bir karar ile yeni bir plak şirketi ile anlaşmaya karar verirler. 1984 Baharında grup, Asya, Uzakdoğu ve Yeni Zellanda turnesine çıkar. Döndüklerinde, 1984 Ağustos'undan 1995 Şubat'ına kadar üç farklı stüdyoda yeni albümlerinin kayıtları ile uğraşırlar. Albümde yer alan 10 parçanın tümünde Uriah Heep beşlisinin imzası vardır ve albümün yapımcısı Tony Platt'dır. 16.Heep albümünün adı EQUATOR olarak seçilir ve Nisan 1985'de piyasaya verilir. Genel olarak "Kötü Olmayan" bir Heep albümü olarak kabul edilen Equator'un dikkat çeken parçaları; 'Poor Little Rich Girl', 'Heartache City' ve 'Rockarama' olarak değerlendirilir. Arka arkaya verilen konserler, üst-üste turneler; solist Goalby'nin sesini yorar ! ve Avusturalya turnesinden sonra gruptan ayrılır. Hemen ardından'da Sinclair gider. Sinclair'in yerine; "The Sweet", "Grand Prix" gruplarında çalmış olan Phil Lanzon gelir.( o günden itibaren, birdaha Heep'den ayrılmaz ! ) Solist olarak Stef Fontaine Heep'e katılır, ancak sesi'nin fena olmamasına karşın, profesyonel disiplinden uzak davranışları ile gruba uyum sağlayamaz. Uriah Heep için uygun bulunmaz. Mick BOX, David BYRON'un o muhteşem vibratolu sesine benzer, Uriah Heep'i taşıyacak yeni bir ses arayışını sürdürür. "Grand Prix", "Praying Mantis" ve "Stratus" gruplarında çalışan Bernie Shaw'da karar kılar. Shaw, bütün Heep klasiklerini ezbere bilmektedir ve Uriah Heep'e katılmaktan onur duyacağını söyler Box'a. Böylece ikinci efsane kadro yerine oturmuştur. Rock tarihinin belki'de en çok eleman değiştiren grubu Uriah Heep sonunda ideal beşlisine kavuşmuştur. ( 1986'dan günümüze kadar, değişmeden gelebilen kadrodur ! )
Yeni Uriah Heep, 1987 yılının sonlarında çok ünlü bir konser'e damgasını vurur. O güne kadar Demirperde ülkelerinde, özellikle Rusya'da konser veren ilk Rock grubu olacaktır Heep. Moskova'ya indiklerinde Beatles gibi karşılanırlar, sanki yeni bir "Beatlemania" yaşanmaktadır. 7 - 16 Aralık 1987 tarihleri arasında Moskova OLYMPISKIJ Stadyumunda 10 konser verirler ve toplam 180.000 kişiye çalarlar. Hem Rus muzikseverleri coştururlar, hem de hayranlarına yepyeni ve bomba gibi bir Uriah Heep'in de müjdesini verirler. Konserde Heep klasiklerini çok başarılı biçimde yorumlarlar, ayrıca 3 yeni parçalarını seslendirerek, gelecekteki Uriah Heep hakkında ipucu verirler. Konser kayıtları 1988 yılında LIVE IN MOSCOW adı ile yayınlanır. Albüm, Heep tarihinin üçüncü konser albümüdür ve Heepseverler tarafından büyük beğeni ile karşılanır. Demirperde ülkelerindeki bu büyük ilgiyi değerlendiren grup, Moskova turnesinin ardından yine ilk kez batılı bir rock grubu olarak "Çekoslovakya"da, "Doğu Berlin"de ve 80.000 kişiye çaldıkları "Bulgaristan"da konserler verirler ve izleyicileri büyülerler. Uriah Heep, 1988 Ağustosunda anavatanı İngiltere'ye döner ve "Reading" festivaline katılarak İngiliz müzikseverlerden olumlu notunu alır. Artık yeni bir albümün zamanı gelmiştir. Kayıtlar Londra'da, Aralık 1988'den Şubat 1989'a kadar sürer. Yapımında başarılı prodüktör Ashley HOWE yardımcı olur ve Uriah Heep'in yepyeni albümü RAGING SILENCE , Mayıs 1989'da piyasaya verilir. Albümün hit parçaları hemen kendini belli eder. 'Blood Red Roses', 'Cry Freedom', 'Hold Your Head Up' ve 'When The War Is Over'. Albüm, yılın en iyi "Hard Rock" albümlerinden biri olarak kabul edilir. Uriah Heep eski günlerine dönmek üzere tırmanışa geçmiştir artık. Raging Silence'ın başarısının ardından Uriah Heep dünyayı dolaşmaya başlar. Rusya, Polonya, Brezilya, Yunanistan, İspanya, Finlandiya ve Estonya'nın da aralarında olduğu 38 ülkede konserler verirler.
1990'da Heep'in 20. yılı Live Legends adı altında kutlanır ve üçlü bir Best of albüm çıkarılır. Shaw ve Lanzon'un katılması ile müthiş bir güç kazanan Uriah Heep 1986 ve 1995 yılları arasında, turnelerden fırsat bulduğunda üç stüdyo albümü ve bir konser albümü çıkartırlar. İngiliz fan'ların bulduğu bir deyimle Uriah Heep'in bu dönemine "The Wilderness Years"! ( Yabanilik Dönemi ! ) denmektedir. 1990 yılına gelindiğinde, Kuzey ve Güney Amerika turnelerinden arta kalan zamanlarda stüdyoya girerek yeni albümlerinin kayıtlarını tamamlamaya uğraşırlar. Yeni albümün yapımcılığını Trevor Bolder üstlenir. Şubat 1991'de piyasaya verilen albüme; DIFFERENT WORLD adı verilir. Albümde Heep'e bazı konuk sanatçılar'da eşlik ederler. Eleştirmenlere göre, kaliteli parçalar içeren kuvvetli bir albümdür. Ancak plak şirketi, albüm için yeterli tanıtım yapmaz, kapak deseni hiç tutmaz ve beğenilmez ve grup bu şirketle birdaha çalışmama kararı alır. Dünya turneleri devam eder, Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Kore, Doğu Avrupa ve Japonya'ya giderler. Bu arada, eski albümlerinden klasik parçalarını içeren toplama albümleri çıkar. Yine, turnelerden fırsat bulduklarında stüdyoya girerler. 1992 yılının ağustosunda 5 parça kaydederler, ancak hem gerisini getiremedikleri, hem de iyi bir plak şirketi bulamadıkları için plak yapımına bir süre ara verirler. 1994'ün Kasım-Aralık aylarında ve 1995'in Ocak-Şubat'ında Almanya'da stüdyoya girerek 19. stüdyo albümleri SEA OF LIGHT 'ı tamamlarlar. Yapımcılığını Uriah Heep'in üstlendiği
albüm, Nisan 1995'de piyasaya verilir. "Demons.." ve "Magicians..."dan beri en başarılı albüm olarak nitelendirilir eleştirmenler tarafından. Özellikle 'Time Of Revelation', o zamana kadar yapılmış en iyi rock parçalarından biri olarak kabul edilir. Yeni kadro, her konuda çok iyi uyum sağlamaktadır. Artık Uriah Heep eski performansına kavuşmuş, Efsane Geri Dönmüştür ! Yirminci stüdyo albümleri SONIC ORIGAMI 'yi 14 Eylül 1998'de piyasaya verirler. Albümün yapımcılığını Pip Wiliams üstlenmiştir. Albüm, eleştirmenler tarafından yine çok olumlu eleştiriler alır, Heepseverler tarafından'da beğenilir. Heep, albüm sonrası çok başarılı bir Avrupa turnesi yapar. 1999'a kadar 45 ülkede konser verirler. Sonic Origami'den günümüze kadar stüdyo albümü yapmazlar. ( 2004 yılında bekleniyor ! ). Ancak, Dünya turnelerinin yanısıra çok önemli projelere imza atarlar. 2000 yılı Aralık ayının 9'unda, Londra'daki Mermaid Theatre'da eski Heep klasiklerini "Akustik" aletlerle seslendirdikleri ACOUSTICALLY DRIVEN adlı muhteşem bir konser verirler. Konsere birçok ünlü'nün yanısıra IAN ANDERSON ( Jethro TULL )'da flütü ile katılır ! Uriah Heep fan'larından gelen istek doğrultusunda benzer bir konseri 23 Mart 2001 tarihinde, Londra Astoria Tiyatrosunda verirler. Bu konserin adı'da ELECTRICALLY DRIVEN olur ve yine IAN ANDERSON ( Jethro TULL ) bu konsere'de flütü ile konuk sanatçı olarak katılır ! . Asıl bomba ise aynı yılın sonunda patlar. 7 Aralık 2001 tarihi; efsane albüm "The Magicians Birhtday"in, piyasaya verilişinin 30. yılıdır ve bunu kutlamak üzere organize edilen konserin adı da "The Magicians Birhtday Party" olacaktır. Ancak bu anlamlı konseri unutulmaz kılan; sahnede son HEEP kadrosuna eşlik edecek eski Heep müzisyenleridir. John Lawton ve tabiiki Efsane isim Ken HENSLEY !
Ken, tam 21 yıl aradan sonra Uriah Heep sahnesinde klavye çalacaktır. Londra, Shepherds Bush Empire'da düzenlenen konser, yanlızca HEEPseverler için değil, tüm müzikseverler için tam anlamı ile bir şölen olarak kabul edilir.
Uriah Heep, herşeyiyle geriye dönmüştür artık. 1986'dan beri değişmeyen kadrosu, klasik Heep'e yaklaşan müzikalitesi, konser performansları ile Efsane Uriah Heep olarak yollarına devam etmektedirler.
Gelecek, Uriah Heep için çok daha parlak görünmektedir.
Bora CETIN
14 Şubat (February) 2004
Caddebostan - KADIKOY
Last Updated : 14 Subat (February) 2004, 14:12
Copyright ©2004, Bora CETIN ;