HeepTurk
Uriah Heep'in
Öyküsü

David Byron
David BYRON Anısına
( To The Memory Of David Byron )

 

Uriah Heep’in 37 yıllık öyküsü içinde; başarı, hüzün, trajedi, başarısızlık, meydan okuma ve efsane olma gibi öğelere sık rastlanır.
1967 yılında İngiltere’de Mick Box adında bir delikanlı, hem futbola hemde Rock müziğe ilgi duymakta, Jimi Hendrix'e ve onun gitar ustalığına özenmektedir. Aynı yıl, ilk grubu “Stalkers”I kurar. Solistleri grubu terkedince, davulcu Roger Penlington, kuzeni Dave’I Mick’e önerir. İşte bu Dave ; efsane “David BYRON”dur. Box/Byron birlikteliği böyle doğar. İkili müzik adına birlikte çok iyi şeyler yapabileceklerini o yıl keşfederler. Uğraşmakta oldukları işlerini bırakıp, müzikle Profesyonelce uğraşmaya karar verir ve hemen yeni gruplarını kurarlar. Yeni grubun adı “ Spice”dır. The Gods Bu değişikliğe David’de uyar ve “Garrick” olan soyadını “Byron” olarak değiştirir. The Gods’dan transfer davulcu “Alex Napier” ile kadro tamamlanır. Bu kadro ile çeşitli kluplerde , salonlarda konser verirler, dönemin ünlü parçalarını çalarlar, taa ki 1969 sonlarında Gerry Bron ile tanışıncaya kadar. Beatles için George Martin ne ise, Uriah Heep için’de Gerry Bron o’dur. Bron, grubun sıradan bir rock’n roll band olmadığını farketmiştir. Daha çok dinleyiciye ulaşmaları gerekmektedir. Bunun’da yolu plak yapmaktan geçmektedir. Bron, grubu yenileme çalışmalarına adından başlar. 1969 yılsonu, Charles Dickens’in 100. ölüm yılıdır ve İngiltere’de her yerde onun adı geçmektedir. Bron’da C. Dickens’in – “David Copperfield” romanında bir kahramanın adından esinlenerek gruba yeni bir ad önerir ; “ Uriah Heep ! Bu ad, tüm grup elemanlarınca benimsenir ve efsane’nin başlangıcı olur. VERY 'EAVY ... VERY 'UMBLE 1970 Uriah Heep, ilk plaklarının çalışmalarına başlar ve albümün yarısını kaydederler, ancak birşeylerin eksik olduğunun farkındadırlar. Eksik olanın Box’ın gitarını ve David’in vokalini tamamlayacak bir “Hammond” ! sesi olduğuna kara verir ve gruba bir klavyeci aramaya başlarlar. Paul Newton ile birlikte “The Gods”da klavye çalan “Ken Hensley”den daha iyisini’mi bulacaklardır ? Ken Hensley, çok iyi bir klavyeci ve Hammond ustası olmasının yanısıra mellotron’u ve o yıllarda müzik dünyasına çok yeni giren “Moog”u da çok iyi kullanmaktadır. Bunların yanında çok iyi gitar çalmakta ve şarkı söylemektedir. Ken, Uriah Heep’in aradığı klavyeciden çok fazlasıdır aslında grup için ! ( O, Uriah Heep’in herşeyi olacaktır. ) Albümün tamamlanmasına yakın davul el değiştirir ve Nigel Olsson ile ilk albümlerini tamamlarlar. Uriah Heep’in bu ilk albümünün adı “ VERY ‘EAVY.... VERY ‘UMBLE ” olarak seçilir ve 19 Haziran 1970’de piyasaya verilir. SALISBURY 1971 Albüm otoritelerden fazla ilgi görmez. En dikkat çekici parçaları “Gypsy” , “I’ll keep on tryin” ve King Crimson’un progresif parçalarını anımsatan, “Wake Up” olarak kabul edilir. Yine’de ilk Uriah Heep albümü ve grup, çok farklı, olumlu ya da acımasız eleştriler alır. Hele-hele “ Üçüncü sınıf Jethro Tull” benzetmesine, Mick Box’un yanıtı ilginçtir; -“ Müziğimiz üçüncü sınıf Jethro Tull sound’una benzetiliyor, ancak bizim grupta kimse flüt çalamıyor ve tek ayak üzerinde durabilen kimse yok” ! Tüm eleştrilere rağmen Uriah Heep yoluna devam edecektir. Box/Byron/Hensley birlikteliği olgunlaşmış ve meyvalarını vermektedir. Bu bir tür kimya’dır ve sonuçlarını ikincı albümde verir. Uriah Heep’in ikinci albümünün adı “SALISBURY”dir ! Albüm adını, 16 dk.lık aynı adlı uzun parçadan almaktadır. Salisbury, yer-yer yaylı ve nefesli sazlarla süslenen, orkestral bir parçadır ve grubun yaratıcı kimyasının simgesidir. Ancak ne yazıkki, İngiliz müzik basını bu albüm için’de sessizliğini sürdürür. Salisbury'nin değeri daha sonra anlaşılacak, senfonik öğelerin kullanıldığı bu albüm, grubun başyapıtlarından biri olarak kabul edilecektir. LOOK AT YOURSELF 1971 Ayni yıl, ilk kez bir Amerika turnesi’de yaparlar. Salisbury’de çalan davulcu “Keith Baker”, yerini “Ian Clarke”a bırakır. Amerika turnesinde “Three Dog Night” ile birlikte ilk kez 20,000 kişiye çalarlar. 1971 yılının yaz aylarında plak şirketlerini değiştirir ve “Bronze”a geçerler. Temmuz 1971'de üçüncü albümleri için stüdyoya girerler. Yeni albümün kapak fikri Mick Box’dan gelir, bir “Ayna” ! Verilmek istenen mesaj, albüme bakan kişinin kendi yansımasını görmesidir. Uriah Heep’in yeni albümünün adı “LOOK AT YOURSELF ”dir ! Album, “Look At Yourself” , “ Tears In My Eyes” ve “July Morning” gibi hit parçaları ile sonunda adından söz ettirir. Albümde Uriah Heep’e afrikalı grup “Osibisa”da eşlik eder. Ayrıca “Manfred Mann” ; July Morning’de Moog çalar. Özellikle bu parça, eleştirmenler tarafından “Deep Purple-Child in Time” ve “Led Zeppelin-Stairway To Heaven” parçaları ile aynı kefeye konur. Albüm, İngiliz müzikseverler tarafından beklediği ilgiyi görür ve listelerde 39.’luğa kadar yükselir. DEMONS AND WIZARDS 1972 Benzer liste başarıları, başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da da kendini gösterir. 1972 yılına yaklaşıldığında artık Uriah Heep müziği iyice oturmuştur. Box / Byron / Hensley üçlüsü her konuda çok iyi anlaşmaktadırlar, ancak diğer ikisi için aynı şeyi söylemek olası değildir. İlk değişiklik Bas gitar’da olur, Paul Newton’un yerine “Mark Clarke” gelir. Hemen ardından davulcu Ian Clarke grubu terkeder. Yeni davulcu arayışlarına "The Gods"un davulcusu "Lee Kerslake" yanıt verir ve 23 Kasım 1971 tarihinde Heep'li olur. THE MAGICIAN’S BIRTHDAY 1972 Kerslake bu tarihten günümüze, Uriah Heep'in Box'dan sonra en eski elemanı olacaktır. Bu değişikliğin hemen ardından, bas'da bir değişiklik olur ve Clarke'ın yerine Yeni Zellanda'lı basçı "Gary Thain" geçer. Thain, kendine ait bir stili, çalış tekniği olan virtüöz bir basçıdır. Kerslake ve Thain'in gelmesi ile Efsane kadro oluşur ve Uriah Heep gerçek kimliğine kavuşur. Yeni bir albümün'de zamanı gelmiştir artık. 1972 yılı Mart,Nisan aylarında stüdyo'ya girerler ve Mayıs'da yeni albüm piyasaya verilir. Uriah Heep’in dördüncü albümünün adı “DEMONS AND WIZARDS ” dır !. Gerçekten'de Uriah Heep adını çok geniş kitlelere ulaştıran,uluslar arası başarısını kanıtlayan bir albüm olur "D&W" . Mistik bir Dünya'nın ve sürrealistik fantazi'lerin anlatıldığı albümün kapağını "Roger Dean" tasarlar. Albümdeki birkaç klasik parçanın yanında, "The Wizard" ve "Easy Livin" 45'lik olarak piyasaya sürülür ve büyük başarı kazanır. Albüm 11 hafta listelerde kalır ve 20.'liğe kadar çıkar. "Easy Livin" ilk kez Amerika listelerine girer. Uriah Heep hızını almış yoluna devam etmektedir artık. Müthiş bir uyum içerisinde üretmeyi sürdürürler, yapacak çok işleri vardır. Aynı yılın Eylül ve Ekim aylarını stüdyoda geçirirler, ortaya yeni bir Heep klasiği çıkacaktır. Grubun 5. albümünün adı “THE MAGICIANS BIRTHDAY” dir ! ve Kasım 1972'de piyasaya verilir. LIVE 1973 6 aylık aradan sonra "D&W"'ın başarısını yakalar ve geçerler. Kapağı yine Roger Dean tasarlar. Albümdeki parçaların tümü birbirinden güzeldir. "Sunrise" , "Blind Eye" , "Sweet Loraine" , ve 10,5 dakikalık progresif bir yorum içeren kapanış parçası "Magicians Birhday" "Tales" ve "Rain" gibi balad'lar, albümü Uriah Heep klasikleri arasına katar. Gerek Avrupa'da gerekse Amerika'da listelerde uzun süre kalırlar. Uriah Heeep, canlı sahne performansları ile de izleyicilerini coşturur ve adlarından çok söz ettirirler. Hensley'in önerisi ile artık bir "Live" albüm yapma zamanı gelmiştir. Ocak 1973'de İngiltere turneleri sırasında, "Birmingham ODEON Tiyatrosunda" verdikleri konserin kayıtlarından, 2 LP'den oluşan bir double albüm hazırlanır ve Haziran 1973'de piyasaya verilir. Grubun bu ilk konser albümünün adı “LIVE 1973 ” dir ! . Albüm gerçekten'de çok başarılı olur. 1 Milyon'dan fazla satar. ( Günümüzde en başarılı Live albümler sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadır ). SWEET FREEDOM 1973 Bu albümün piyasaya verildiği 73 yazında Uriah Heep Fransa'da stüdyoya girer. İngilteredeki bazı vergi sorunları nedeni ile yeni albümün kayıdını Paris yakınlarındaki "The Chateau D’Herouville"de yaparlar. Adından anlaşılacağı gibi burası tarihi bir şato ve aynı zamanda geliştirilmiş bir kayıt stüdyosu'dur. Asıl ilginç olan, aynı zaman dilimi içerisinde Jethro Tull grubunun'da burada A Passion Play albümlerinin kayıtlarını gerçekleştirmeleridir. ( Jethro Tull, bazı prodüksüyon, teknik, sağlık sorunları nedeni ile kayıtları yarım bırakarak şato'yu terkeder. 2 LP olarak tasarlanan "Passion Play"de, eldeki kayıtlardan derlenerek, tek LP olarak piyasaya verilir ! ). Uriah heep'in yeni albümünün kayıtları Temmuz'da biter ve ortaya yeni bir Heep klasiği çıkar; “SWEET FREEDOM”! Albüm Eylül 1973'de piyasaya verilir ve umulanın üzerinde bir ilgi ile karşılanır. . "Melody Maker" ; -"Uriah Heep zirvenin doruğunda, yeni albümlerindeki 6 hit parçaları ile farklı bir milenyum'da yerlerini aldılar" yorumunu yapar. Albüm İngilterede 18.sıraya kadar yükselir.  Ken HENSLEY, Mick BOX, Gary THAIN, David BYRON, Lee KERSLAKE  "Stealin" yanlızca İngilterede değil, tüm Dünyada Hit olur. Bu arada Ken Hensley, ilk solo albümü olan "PROUD WORDS ON A DUSTY SHELF"i aynı yıl gerçekleştirir. Uriah Heep üyeleri'de artık bütün Dünyada tanınmış ve ünlenmişler, yaşantıları'da buna göre değişmiştir. Herbiri birer star'dır artık. Hensley Byron için ; -" Karizması çok fazla, o belki'de Dünyanın en iyi vokalisti değil ama en iyi şovmen olduğu kesin" derken, Box; sahne dışında neşeli optimist bir kişilk sergiler. Kerslake ise tam bir güç makinesidir sahnede. MM onun için; -" Yanlızca bilek kuvveti ile değil tüm vücudu ile çalıyor sanki" yorumunu yapar. Gary Thain; ince, kırılgan fiziğine karşı sahnede devleşen bir bas virtüözüdür adeta .... ve Hesley ; "Bay Konuşkan" , klavye profesörü, söz yazarı, besteci... Uriah Heep'in adeta beynidir. Grup elemanlarını artık şan-şöhret, para, lüks yaşam beklemektedir, limuzinler, kızlar herşey onlarla birliktedir.... Ancak, grup için pek de mutlu olmayan günler yakındadır. WONDERWORLD 1974 1974 yılının ilk ayında yeni albümlerinin kayıdı için yeniden İngiltere dışına, Almanya - Münih'e giderler. Ocak-Mart ayları arasında kaydedilen yeni albüm, Haziran 1974'de piyasaya verilir. Albümün adı; “WONDERWORLD”dür. Grubun en verimli döneminde, "Sweet Freedom" gibi olağanüstü bir albümün peşinden, en azından aynı güzellikte bir albüm bekleyen müzikseverler ve otoriteler şaşkınlık içerisindedirler. Uriah Heep tarihinde bu kadar hayalkırıklığı yaratan başka bir albüm bilinmemektedir. Hensley'e göre; yurtdışında kayıt yapmak, grubun motivasyonunu olumsuz etkilemiş ( Sweet Freedom'da Fransada kaydedildi ? ) ve negatif enerji'ye neden olmuştu. Bir'de buna eklenen prodüksüyon aksaklıkları ve acelecilik ! albümün istenilen kaliteye ulaşmasını engellemişti. -"Çaldığım en dramatik albüm" tanımlaması yapar Mick Box ve devam eder, - " David sürekli içki içiyordu, Ken ise duygusal ve ruhsal bir çöküntü dönemindeydi, ben ise zamanımın çoğunu, ikisine yardım etmekle geçiriyordum" ! Wonderworld albümü, eleştirmenler tarfından beğenilmese'de yine de albümle aynı adı taşıyan parça ve 2,5 dakikalık balad "Easy Road" akıllarda kalır. Uriah Heep'in üzerinde dolaşan kara bulutlar etkisini sürdürür. Eylül ayındaki Amerika turnesinde,Dallas'da Basçı Gary Thain'i sahnede elektrik çarpar. Hemen hastaneye kaldırılır. RETURN TO FANTASY 1975 Amerika ve İngiltere turneleri iptal edilir. İçine kapalı kişiliği ve uyuşturucu müptelası Thain için bu olay onun sonunu hazırlar. Üç ay sonra gruptan ayrılır ve 8 Aralık 1975'de 27 yaşında, aşırı dozda eroin nedeni ile evinde ölü bulunur. Bu sıradışı bas virtüozünün kaybı grubu sarsar, ancak Uriah Heep yoluna devam etmelidir. King Crimson ve Roxy Music'de çalan ünlü basçı John Wetton Uriah Heep'e katılır. 1975 yılının bahar aylarında grup, İngiltere'de Morgan Studyolarında yeni albümün kayıdını tamamlarlar. Mayıs 1975 tarihinde piyasaya verilen, Uriah Heep'in 8. stüdyo albümünün adı " RETURN THE FANTASY"dir. Albüm, Wonderworld'ün aksine çok başarılı olur. Beklenen ve özlenen Heep albümü olarak kabul edilir. Hiç bir Uriah Heep albümünün ulaşamadığı başarıyı yakalar ve listelerde 7.'liğe kadar yükselir. Bu başarının ardından grup, tarihinin en uzun turnesine çıkar. "Year-Long World Tour" ( Yılboyu Dünya Turnesi ) adı verilen bu turnede, Uriah Heep iskandinavya'dan başlayarak Avrupa, Amerika ve Kanada kentlerinin çoğunda çalar. Bron'un açıklamasına göre; 1 Milyon kişiye çalmışlar ve 30 bin hava mili yol katetmişlerdir. Kara bulutlar, bu turnede'de Heep'in yakasını bırakmaz. Amerika, Kentucky-Louisville'de sahneden düşen Mick Box'ın sağ kolu kırılır. Tedavisinin sonunda turneye ( her akşam üç ağrı kesici iğne olarak ) devam eder. HIGH AND MIGHTY 1976 Bu arada ilk Best Of albümleri çıkar. 6 yıldır birlikte çalıştıkları prodüktörleri " BRON "dan ayrı olarak bir albüm hazırlamaya kalkarlar. 1975 yılının Aralık ayında girdikleri stüdyodan 1976 yılının Mart'ında çıkarlar. Haziran 1976 tarihinde piyasaya verilen, Uriah Heep'in 9. stüdyo albümünün adı " HIGH AND MIGHTY "dir. Albüm, 'Weep In Silence' , 'Misty Eyes' gibi birkaç parçanın öne çıkması dışında R.T.FANTASY'nin başarısını yakalayamaz. Uriah Heep'in kara bulutları geri dönmüştür ! Ne yazık'ki David BYRON'un alkol alışkanlığı, grubun geri kalanını'da etkilemeye başlamıştır. 20 bin kişiye çaldıkları Philadelphia konserine çok sarhoş çıkan Byron, taşkın ve acayip hareketler yapmakla kalmaz seyirciye küfür eder ! .... gittikçe artan sorunlar, Byron'un kariyerini mahvetmekle kalmaz, Uriah Heep'e de zarar vermeye başlar. Bardağı taşıran damla, 1976 Temmuz'unda İspanya turnesinde damlar ve efsane solist David BYRON, Uriah Heep'den ayrılır. Bu, aynı zamanda son'un da başlangıcıdır. BYRON, Heep sonrası iki solo albüm çıkartır, pek ilgi görmez ....... ve 1985 yılının Şubat'ında 38 yaşında, kalp krizi nedeni ile aramızdan ayrılır.

Uriah Heep'i Byron'un 1976 yaz'ındaki ayrılışının ardından ikinci şok beklemektedir. Thain'den boşalan yeri dolduracağına mutlak gözü ile bakılan WETTON, kariyerine solo çalışmalar yaparak devam etmek üzere Uriah Heep'den ayrılır. Hensley onun için ; - "Çok iyi basçı idi, ancak vucuda yeni bir deri parçasının nakli gibi oldu, işe yaramadı, vucut reddetti" ! yorumunu yapar. Uriah Heep, Eylül 1976'da yeni bas'çısını bulur. David Bowie ile çalışan Trevor BOLDER gruba katılır ve Box, Kerslake ile birlikte günümüze kadar gelebilen ender Heep elemanlarından biri olur. FIREFLY 1977 Sıra soliste gelmiştir. BYRON gibi birinden boşalan mikrofon kime teslim edilecektir ? Adaylar gözden geçirilir ve aranan taze kan bulunur. "Les Humpries Singers"da da çalışmış, Alman kökenli rock grubu " Lucifer's Friend "in solisti John LAWTON ile anlaşılır. Byron gibi gösterişli saçları yoktur ama sesi onun kadar güçlüdür ! 1976 yılı sonunda yeni Uriah Heep biraraya gelir ve yapımcılığını yeniden Gerry BRON'un üstlendiği yeni albümleri üzerinde çalışmaya başlarlar. Hazırlıkları Ekim ve Kasım ayları boyunca süren ve neredeyse tüm parçaları Ken HENSLEY'e ait olan bu yeni Heep albümünün adı FIREFLY'dır ve 1977 yılının Şubat'ında piyasaya verilir. Eleştirmenler tarafından olumlu karşılanan ve melodik yapısı ağır basan albüm, eski yılları anımsatmaktadır. WISE MAN, ROLLIN’ ON, ile birlikte kapanış parçası FIREFLY dikkat çeker, ama albümün asıl hit parçası SYMPATHY olur ve LAWTON'un yorumu ile özdeşleşir.INNOCENT VICTIM 1977 Son yıllarında; başarısız albümler, uyuşturucu, alkol, ölüm, skandal'lar, eleman değişiklikleri ile adı anılan Uriah Heep zedelenen imajını yenilemek zorundadır. Hedefteki Amerika turnesine "Kiss" ile birlikte çıkar ve çok olumlu eleştirler alırlar. 1977 yazında İngiltereye döner ve Reading festivalinde açılışı yaparlar. Heepseverler artık yeni Uriah Heep'i benimsemişlerdir. Bu moralle, Temmuz ayında yeni albüm için stüdyo'ya kapanırlar. Eylül 1977'de çalışmalar bitmiştir. Yapımcılığını BRON ile birlikte Hensley'in yaptığı 11. Stüdyo albümünün adı INNOCENT VICTIM 'dır ve 1977 yılının Kasım'ında piyasaya verilir. Albümdeki "Free Me" adlı parça birçok ülkede listelere girer, bir diğer dikkat çeken parça "FREE ’N’ EASY"dir. FALLEN ANGEL 1978  Ancak, 'The Dance' ve 'Choices' adlı parçalar'da en az onlar kadar ilgi görür. Burada asıl önemli olan bu iki parçanın Amerikalı söz yazarı , Jack Williams'a ait olmasıdır. Albüm Avrupada büyük başarı elde eder, bir milyonun üzerinde satarak Heep'in en başarılı albümlerinden biri olur. 1978 yazında grup Lawton ile birlikte yaptıkları üçüncü stüdyo albümü için İngilteredeki "Roundhouse" stüdyolarına girerler. Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan kayıtların prodüktörlüğünü önceki albümde olduğu gibi, Gerry BRON, Hensley ile birlikte yapar. Albüm 1978 Eylül'ünde piyasaya verilir. Bu, Uriah Heep'in 12. Stüdyo albümüdür ve adı; FALLEN ANGEL'dır. Albüm, Innocent Victim'ın başarısına ulaşamasa'da ona yaklaşır ve başarılı bulunur. Bazı parçalar, parlak dönemdeki Heep'i anımsatmaktadır, özellikle "Come Back To Me" , "Fallen Angel". Bu arada grupta Ken Hensley'in üslendiği liderlik rolü, diğer elemanlara gittikçe daha çok rahatsızlık vermektedir. Parçaların çoğunu o yazmakta, yazdıklarının tümünü'de kullanmaya kalkmaktadır. Aşırı özgür ve başına buyruk davranışları'da cabası olmaktadır. Uriah Heep bir kez daha derinden sarsılır. Belçika turnesinde Lawton gruptan ayrılır. Lawton'un yerine Lone Star grubunun vocalisti John Sloman gelir. Daha genç, üstelik gitar ve klavye'de çalabilmektir. Tam, kadro oturdu derken beklenmedik bir ayrılık gerçekleşir ve "Efsane Heep" kadrosunun efsane davulcusu "The Bear" ( Ayı ) Lee Kerslake Heep'den ayrılır. Uriah Heep davulu , "Manfred Mann's Earthband"de davul çalmış olan Chris Sladee teslim edilir. CONQUEST 1980 1979 yılı sonlarında yeni grup, aynı stüdyoda biraraya gelirler. Gerry BRON bir kez daha Uriah Heep'i bırakmıştır. Yeni albümün prodüktörlüğünü grup yapar. CONQUEST adını taşıyan albüm, Şubat 1979'da piyasaya verilir. Oldukça başarılı bulunan albüm eleştirmenlerden 5 yıldız bile alır. "Feeling" , "Fools" ilgi çeken parçalar olarak akılda kalır. Son iki değişiklik Uriah Heep'i bayağı sarsmıştır. Müziklerinde, eskiye oranla köklü değişiklikler olmuştur. Hayranları, efsane kadro ile yapılan "Magicians Birthday" , "Sweet Freedom" kalitesinde albümler beklemekte ve o Uriah Heep'i özlemektedirler. Ancak, sürpriz bir ayrılık daha gerçekleşir ve Uriah Heep'in "Beyni" Ken Hensley, birdaha dönmemek üzere Uriah Heep'den ayrıldığını açıklar. Efsane kadro'dan yanlızca Mick BOX kalmıştır, acaba geriye kalan grup Uriah Heep'midir ? Gruptaki değişikliklerin ardı arkası kesilmez. Heep hayranları, kadroyu izlemekte güçlük çekmeye başlarlar. Hensley'den klavyeleri, kısa bir süreliğine kanadalı müzisyen Gregg Dechert devralır, ancak provalarda istenen performansı gösteremez. Box ve Trevor Bolder, sürpriz bir ziyaret ile David BYRON'un yeniden Heep'e dönmesini teklif ederler, kabul etmez.... ! ABOMINOG
1982 Trevor Bolder, Heep'den ayrılır ve "Wishbone Ash" de çalmaya karar verir. Box, Gerry BRON ile yollarını ayırır. Ünlü "Melody Maker" dergisi bu olanlar üzerine şöyle başlık atar " Heap of Heep" ( Heep yığını ! ) ve 20 elemanın gelip-gittiğine dikkat çeker. Yanlız başına kalan Box, iki gün kendini evine hapseder ve düşünür. Heep hayranlarından gelen mektuplar, grubun devam etmesi gerekliliğinin birkez daha altını çizer. Box, Kerslake'i tekrar geri çağırır. Lee; yanında basçı Bob Daisley ile birlikte geri döner. ( bir daha'da Heep'i bırakmaz ! ). Klavyeler için, "Heavy Metal Kids"den John Sinclair ile anlaşılır. Geriye, vokalist seçimi kalmıştır. "Trapeze" grubunun vokalisti Peter Goalby uygun bulunarak Uriah Heep mikrofonu teslim edilir. Herkes aynı soruyu sormaktadır, " Bu hala Uriah Heep mi ? " . Mick Box kararlıdır, grubu eski günlerine döndürecek bomba gibi şarkılar yazarlar. 1981 yılının Ekim - Aralık aylarını stüdyoda geçirirler. Yapımcılığını "Ashley Howe"un üstlendiği, Uriah Heep'in 14. stüdyo albümünün adı ABOMINOG'dur ve Mart 1982'de piyasaya verilir. Bu kadar değişik kadroya göre, çok başarılı bir albüm çıkar ortaya. Hatta, grubun en başarılı albümlerinden biri olarak kabul edilir. Avrupa ve Amerika'da ses getirir. MTV, sürekli olarak "Thats The Way That It Is" i çalmaktadır. Albümün bu başarısında "Ashley Howe"un büyük katkısı olduğu gerçeği herkes tarafından kabul edilir. Goalby onun için; -" Grubun altıncı elemanıydı sanki " tanımlamasını kullanır. HEAD FIRST 1983 Bu başarının ardından, aynı ekip, aynı hızla yollarına devam ederler. 1983 yılının Ocak ayında girdikleri, Londra'daki Roundhouse stüdyosunda üç ay çalışırlar. 15. Albüm HEAD FIRST , Mayıs 1983'de piyasaya verilir. İlginç ve başarılı bir album olarak nitelendirilir. "Roll Overture", "Red Light" gibi Yer-yer 70'lerin havasını taşıyan , vokal-gitar atraksiyonlarına rastlanan parçalar, albümün Heep hayranları tarafından beğenilmesini sağlar. İki albümdür kadrosunu koruyan Heep artık bir değişikliğe hazırdır. Basçı Bob Daisley geldiği yere, "Ozzy Osbourne"a geri dönme kararı alır. Bu olay bir anlamda Uriah Heep'in de işine gelir, çünkü eski basçı Trevor Bolder Wishbone Ash'da yeteri kadar oyalanmış ve artık yuvaya dönmeye karar vermiştir. ( o günden itibaren, birdaha Heep'den ayrılmaz ! ) Yeni kadro ünlü gruplar ile birlikte bir Amerika turnesi yaparlar. Zaman-zaman Gerry BRON ile yolları ayrılan ve kesişen Uriah Heep, 13 yıl boyunca tüm albümlerini, Bron'un şirketi BRONZE etiketi ile çıkartmıştır. 1983 yılında, kesin bir karar ile yeni bir plak şirketi ile anlaşmaya karar verirler. EQUATOR 1985 1984 Baharında grup, Asya, Uzakdoğu ve Yeni Zellanda turnesine çıkar. Döndüklerinde, 1984 Ağustos'undan 1995 Şubat'ına kadar üç farklı stüdyoda yeni albümlerinin kayıtları ile uğraşırlar. Albümde yer alan 10 parçanın tümünde Uriah Heep beşlisinin imzası vardır ve albümün yapımcısı Tony Platt'dır. 16.Heep albümünün adı EQUATOR olarak seçilir ve Nisan 1985'de piyasaya verilir. Genel olarak "Kötü Olmayan" bir Heep albümü olarak kabul edilen Equator'un dikkat çeken parçaları; 'Poor Little Rich Girl', 'Heartache City' ve 'Rockarama' olarak değerlendirilir. Arka arkaya verilen konserler, üst-üste turneler; solist Goalby'nin sesini yorar ! ve Avusturalya turnesinden sonra gruptan ayrılır. Hemen ardından'da Sinclair gider. Sinclair'in yerine; "The Sweet", "Grand Prix" gruplarında çalmış olan Phil Lanzon gelir.( o günden itibaren, birdaha Heep'den ayrılmaz ! ) Solist olarak Stef Fontaine Heep'e katılır, ancak sesi'nin fena olmamasına karşın, profesyonel disiplinden uzak davranışları ile gruba uyum sağlayamaz. Uriah Heep için uygun bulunmaz.  Lee KERSLAKE, Mick BOX, Bernie SHAW, Trevor BOLDER, Phil LANZON Mick BOX, David BYRON'un o muhteşem vibratolu sesine benzer, Uriah Heep'i taşıyacak yeni bir ses arayışını sürdürür. "Grand Prix", "Praying Mantis" ve "Stratus" gruplarında çalışan Bernie Shaw'da karar kılar. Shaw, bütün Heep klasiklerini ezbere bilmektedir ve Uriah Heep'e katılmaktan onur duyacağını söyler Box'a. Böylece ikinci efsane kadro yerine oturmuştur. Rock tarihinin belki'de en çok eleman değiştiren grubu Uriah Heep sonunda ideal beşlisine kavuşmuştur. ( 1986'dan günümüze kadar, değişmeden gelebilen kadrodur ! )

Yeni Uriah Heep, 1987 yılının sonlarında çok ünlü bir konser'e damgasını vurur. O güne kadar Demirperde ülkelerinde, özellikle Rusya'da konser veren ilk Rock grubu olacaktır Heep. LIVE IN MOSCOW 1988  Moskova'ya indiklerinde Beatles gibi karşılanırlar, sanki yeni bir "Beatlemania" yaşanmaktadır. 7 - 16 Aralık 1987 tarihleri arasında Moskova OLYMPISKIJ Stadyumunda 10 konser verirler ve toplam 180.000 kişiye çalarlar. Hem Rus muzikseverleri coştururlar, hem de hayranlarına yepyeni ve bomba gibi bir Uriah Heep'in de müjdesini verirler. Konserde Heep klasiklerini çok başarılı biçimde yorumlarlar, ayrıca 3 yeni parçalarını seslendirerek, gelecekteki Uriah Heep hakkında ipucu verirler. Konser kayıtları 1988 yılında LIVE IN MOSCOW adı ile yayınlanır. Albüm, Heep tarihinin üçüncü konser albümüdür ve Heepseverler tarafından büyük beğeni ile karşılanır. RAGING SILENCE 1989 Demirperde ülkelerindeki bu büyük ilgiyi değerlendiren grup, Moskova turnesinin ardından yine ilk kez batılı bir rock grubu olarak "Çekoslovakya"da, "Doğu Berlin"de ve 80.000 kişiye çaldıkları "Bulgaristan"da konserler verirler ve izleyicileri büyülerler. Uriah Heep, 1988 Ağustosunda anavatanı İngiltere'ye döner ve "Reading" festivaline katılarak İngiliz müzikseverlerden olumlu notunu alır. Artık yeni bir albümün zamanı gelmiştir. Kayıtlar Londra'da, Aralık 1988'den Şubat 1989'a kadar sürer. Yapımında başarılı prodüktör Ashley HOWE yardımcı olur ve Uriah Heep'in yepyeni albümü RAGING SILENCE , Mayıs 1989'da piyasaya verilir. Albümün hit parçaları hemen kendini belli eder. 'Blood Red Roses', 'Cry Freedom', 'Hold Your Head Up' ve 'When The War Is Over'. Albüm, yılın en iyi "Hard Rock" albümlerinden biri olarak kabul edilir. Uriah Heep eski günlerine dönmek üzere tırmanışa geçmiştir artık. DIFFERENT WORLD 1991 Raging Silence'ın başarısının ardından Uriah Heep dünyayı dolaşmaya başlar. Rusya, Polonya, Brezilya, Yunanistan, İspanya, Finlandiya ve Estonya'nın da aralarında olduğu 38 ülkede konserler verirler. 1990'da Heep'in 20. yılı Live Legends adı altında kutlanır ve üçlü bir Best of albüm çıkarılır. Shaw ve Lanzon'un katılması ile müthiş bir güç kazanan Uriah Heep 1986 ve 1995 yılları arasında, turnelerden fırsat bulduğunda üç stüdyo albümü ve bir konser albümü çıkartırlar. İngiliz fan'ların bulduğu bir deyimle Uriah Heep'in bu dönemine "The Wilderness Years"! ( Yabanilik Dönemi ! ) denmektedir. 1990 yılına gelindiğinde, Kuzey ve Güney Amerika turnelerinden arta kalan zamanlarda stüdyoya girerek yeni albümlerinin kayıtlarını tamamlamaya uğraşırlar. Yeni albümün yapımcılığını Trevor Bolder üstlenir. Şubat 1991'de piyasaya verilen albüme; DIFFERENT WORLD adı verilir. Albümde Heep'e bazı konuk sanatçılar'da eşlik ederler. Eleştirmenlere göre, kaliteli parçalar içeren kuvvetli bir albümdür. Ancak plak şirketi, albüm için yeterli tanıtım yapmaz, kapak deseni hiç tutmaz ve beğenilmez ve grup bu şirketle birdaha çalışmama kararı alır. Dünya turneleri devam eder, Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Kore, Doğu Avrupa ve Japonya'ya giderler. Bu arada, eski albümlerinden klasik parçalarını içeren toplama albümleri çıkar.SEA OF LIGHT 1995 Yine, turnelerden fırsat bulduklarında stüdyoya girerler. 1992 yılının ağustosunda 5 parça kaydederler, ancak hem gerisini getiremedikleri, hem de iyi bir plak şirketi bulamadıkları için plak yapımına bir süre ara verirler. 1994'ün Kasım-Aralık aylarında ve 1995'in Ocak-Şubat'ında Almanya'da stüdyoya girerek 19. stüdyo albümleri SEA OF LIGHT 'ı tamamlarlar. SONIC ORIGAMI 1998 Yapımcılığını Uriah Heep'in üstlendiği albüm, Nisan 1995'de piyasaya verilir. "Demons.." ve "Magicians..."dan beri en başarılı albüm olarak nitelendirilir eleştirmenler tarafından. Özellikle 'Time Of Revelation', o zamana kadar yapılmış en iyi rock parçalarından biri olarak kabul edilir. Yeni kadro, her konuda çok iyi uyum sağlamaktadır. Artık Uriah Heep eski performansına kavuşmuş, Efsane Geri Dönmüştür ! Yirminci stüdyo albümleri SONIC ORIGAMI 'yi 14 Eylül 1998'de piyasaya verirler. Albümün yapımcılığını Pip Wiliams üstlenmiştir. Albüm, eleştirmenler tarafından yine çok olumlu eleştiriler alır, Heepseverler tarafından'da beğenilir.ACOUSTICALLY DRIVEN  2000 Heep, albüm sonrası çok başarılı bir Avrupa turnesi yapar. 1999'a kadar 45 ülkede konser verirler. Sonic Origami'den günümüze kadar stüdyo albümü yapmazlar. ( 2004 yılında bekleniyor ! ). Ancak, Dünya turnelerinin yanısıra çok önemli projelere imza atarlar. 2000 yılı Aralık ayının 9'unda, Londra'daki Mermaid Theatre'da eski Heep klasiklerini "Akustik" aletlerle seslendirdikleri ACOUSTICALLY DRIVEN adlı muhteşem bir konser verirler. ELECTRICALLY DRIVEN - The Official Bootleg  2001 Konsere birçok ünlü'nün yanısıra IAN ANDERSON ( Jethro TULL )'da flütü ile katılır ! Uriah Heep fan'larından gelen istek doğrultusunda benzer bir konseri 23 Mart 2001 tarihinde, Londra Astoria Tiyatrosunda verirler. Bu konserin adı'da ELECTRICALLY DRIVEN olur ve yine IAN ANDERSON ( Jethro TULL ) bu konsere'de flütü ile konuk sanatçı olarak katılır ! .THE MAGICIAN'S BIRTHDAY PARTY 2002 Asıl bomba ise aynı yılın sonunda patlar. 7 Aralık 2001 tarihi; efsane albüm "The Magicians Birhtday"in, piyasaya verilişinin 30. yılıdır ve bunu kutlamak üzere organize edilen konserin adı da "The Magicians Birhtday Party" olacaktır. Ancak bu anlamlı konseri unutulmaz kılan; sahnede son HEEP kadrosuna eşlik edecek eski Heep müzisyenleridir. John Lawton ve tabiiki Efsane isim Ken HENSLEY ! Ken, tam 21 yıl aradan sonra Uriah Heep sahnesinde klavye çalacaktır. Londra, Shepherds Bush Empire'da düzenlenen konser, yanlızca HEEPseverler için değil, tüm müzikseverler için tam anlamı ile bir şölen olarak kabul edilir.
Uriah Heep, herşeyiyle geriye dönmüştür artık. 1986'dan beri değişmeyen kadrosu, klasik Heep'e yaklaşan müzikalitesi, konser performansları ile Efsane Uriah Heep olarak yollarına devam etmektedirler.
Gelecek, Uriah Heep için çok daha parlak görünmektedir.

Bora CETIN
14 Şubat (February) 2004
Caddebostan - KADIKOY

( www.uriah-heep.com webmasterları Dave, Louis ve Rodrigo'ya teşekkürler) /
( Thanks for the ; www.uriah-heep.com webmaster's Dave, Louis and Rodrigo )

 

Last Updated : 14 Subat (February) 2004, 14:12

 

Copyright ©2004, Bora CETIN ;
Bu sayfada yer alan tüm yazı ve fotoğraflar "Bora CETIN"e aittir, izinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.