" TULLISTANBUL " Page
12 - 13 May, 2000 Adventures in Istanbul
By
BORAÇETIN®

Bu Sayfadaki Tüm "ÖZEL FOTOGRAFLAR" BORA CETIN'e ve JETHRO TULL Prod.'a Aittir
Izinsiz Kullanilmasi durumunda Yasal Yollara basvurulabilinir ! ........Tesekkürler
This Page's SPECIAL PHOTOS are From BORA CETIN's Camera /& Page Created By BORA CETIN
So ;This Photo's "COPYRIGHT" owner's are ; BORA CETIN and JETHRO TULL Prod.......Thanks

Last Updated ; 01 January ( Ocak ) 2005, 19:10
Since 14 May 2000
TULLIAN Visitors
ARKADASLAR ! :
Bu sayfa ;1970'den beri "CRAZY-FAN"I Oldugum >" JETHRO TULL "in 13 Mayis 2000 Tarihinde verdigi ISTANBUL Konseri için ; Uçaklarinin Havaalanina indigi 12 Mayis 2000 saat 15:40'dan - 14 Mayis 2000 ,Londra'ya Uçtuklari saat 09:00'a kadar yanlarindan ayrilmadigim Grubum ile ilgili Tüm izlenimlerim ve arsivimden ( Her YESIL-MAVI Link bir fotograf ) olusturulmustur.
B.Ç. 14/05/2000
FRIENDS ! :
This page is Prepared by me ,about the Amazing ISTANBUL concert at ; 13 May 2000
My Experiences urged me to make this page to share this excitement with you . ( Every GREEN-BLUE Link is Photo ! )
This page is dedicated to >" JETHRO TULL "Of which I am still "Crazy Fan"
( 44 Years Old "Crazy Fan" from TURKEY / ISTANBUL )......B.Ç. 14/05/2000
Coming Soon in English
.......MUHTESEMDI......!

...... RÜYA GIBIYDI..... !

IZLENIMLERIM ;
My Impression's ( Every second with TULL );
Her sey Avrupa turnelerinin son ayagi olan 13 Mayis 2000 "Sofya" konserinin iptal edilmesini duymamla basladi. Efsaneleri Ülkemize getirmeyi gelenek haline getiren,MAJOR Müzigin Sahibi Eyüb Iblag'dan Müjdeyi almistim. Yine de Kesinlik kazanana kadar ,1 Mart Milliyet , ve Gazetem Cumhuriyet'te haberleri çikincaya ve hatta ,Afis ve Biletlerbasilana kadar emin olamadim...............................
Bilet konusu önemli. Beni taniyanlar çok iyi bilirler , 1991 yilinda JETHRO biletleri (Daha dogrusu Istanbul Festivali biletleri ) satisa cikacagi günün gecesini ATATÜRK Kültür Merkezi'nin bahçesinde " Sabahlayarak " geçirmistim ve o gün 17 Mayis 1991 ,yani benim 34. Dogumgünümdü. Buna ragmen 141.siradan Jethro bileti bulabilmis, ancak bilet satanlara rica edip ,durumun önemini anlatip ayrica C 2 sirasindan 3 kisilik bilet alma ayricaligina ulasmistim.
Bu sefer isim daha kolay oldu , çünkü Majör'ü ve Eyüp beyi taniyordum.
Bana DEEP PURPLE konseri için'de çok güzel yer vermisti.
Biletler satisa çikmadan Açikhava'nin en güzel siralari olan C 1 ve C 2 yi Tümüyle satin aldim ( 1.Sira isyerindekiler için, 2.Sira En yakinlar ve Dostlar için .......Tabiiki hediye degil ! )

Bilet isini hallettikten sonra Majör'ün istegi dogrultusunda Konser öncesi tanitim hazirliklari için görsel malzeme isteklerine yardimci oldum. Basin ve TV istasyonlarina dagitilan JETHRO TULL tanitim görsellerinde Benim 20 Years ve 25 Years J.T. Videolarim kullanildi. ( Baskalari için pek önemli bir ayrinti olmayabilir ....)
.......................................................
JETHRO"yu BEKLEMEK ....( Waiting For JETHRO )
Günler yaklastikça , Dokuz yil önce yasadigim seyleri tekrara yasamaya baslamistim.
Öyle bir ruh durumuna giriyorumki, onlari müthis derecede Kiskaniyorum, kimse veya kimselerle paylasmak istemiyorum. Tümü ile bana ait olmalarini , benim için çalmalarini istiyorum.
Hele 1991'de daha da kötü hissetmistim bunu, eger olanagim olsa onlari kimse ile paylasmayip, tüm konser biletlerini satin almayi ve yanlizca bana çalmalarini bile düslemistim.
Çilginca bir kiskançlik ve paylasamama duygusu.... Ruhsal açidan hiçde saglikli bir durum olmadigini biliyorum ve bu durumumu çok az kisinin anlayacagindan eminim ama ne yapayim , ben böyleyim. ( Bosuna "Crazy Fan" olmadik )
.......................................................
12 Mayis 2000 CUMA ;
Sonunda beklenen gün geldi çatti iste. TULL karsilama ekibi olarak sabah Major'de bulustuk ve son kontrolleri yapip havaalanina dogru yola çiktik.
Müthis derecede heyecanliyiz........
14:30 da inmesi gereken uçak , 45 dakika gecikme ile indi. Çikis kapisindaki bekleyisimiz görülmeye degerdi, 1991'den kalma Imzali "Bez Pankarti"da almistim , bizden baska yakinlarini bekleyen genç görünümlü karsilamacilarin eline tutusturdum . Kameralar hazir , nefesler tutulmustu. Kapida gözüktüklerindebayilacak gibiydim.
Yorgun görünüyorlardi. Bekleyen araçlara dogru yürürken , biryandan çekim yapmaya çalisiyor biryandanda teker teker hosgeldiniz diyor ve yenilere kendimi tanitmaya , eskilere de hatirlatmaya çalisiyordum. Martin tanir gibi yapti ama D. Perry beni hatirladi ve hatirimi sordu. Araçlara binen grup elemanlari iki araç ve bir Security araci ile birlikte hareket ettiler. Bizim ise kendi araçlarimizi alip onlara yetismemiz zor oldu.
Otele saat 17:00 civarinda ulastik,
Crazy Fan olmanin bir bedeli olarak daha önce Majör"den istedigim ve bulunamayan Otel oda rezervasyonumu baska bir arkadasima rica ederek ayarlamistim. 134 no"lu odam ,grupla ayni katta idi. Esyalarimi odama birakip çiktigimda koridorda Martin"le karsilastik ve merhabalastik. Surati çok bozuktu, bana odasini veya Oteli , yada baska birseyi begenmemis gibi geldi, ancak daha sonra hemen düzeldi. ( Sonradan sordugumda ; yolculuk sirasinda midesinden çok çektigini söyledi ) ( Belki"de kibarligindan......)
BASIN TOPLANTISI ( Press Meeting ) ;
Basin toplantisi biraz gecikme ile saat 18:00 e dogru basladi. Basin toplantisina yalnizca IAN ve MARTIN katildi digerleri istirahat ettiler. Toplantidan önce gelen haberlerde, IAN in sorularin büyük bölümünün Martin"e sorulmasini istedigi haberi geldi, hazirliklar ona göre yapildi ancak Martin"e yöneltilen sorulara bile IAN yanit verdi ( ! ) . Sorulan sorularin çogu oldukça sikici , saçma , ipe sapa gelmeyen ve yalnizca soru sormus olmak için sorulan sorular gibi geldi bana. Üstelik tercüme isini üstlenen ve JT"den bihaber dostumuzun uzatilmis yorumlari"da iyice ortami bunaltti ve Sonunda ; iyiki bittibu basin toplantisi dedirtti.
Toplanti bitiminde TV8 adina söylesi yapan sunucu , benim toplantida sordugum birinci soruyu tekrar sordu ;
( - " JETHRO TULL , 2001 Yilinda Bitiyor'mu ? " - diye sormustum, IAN'da ; - " Yok böyle birsey, 70'li yillarda sormuslardi bu soruyu, ben'de O zaman KUBRICK'in 2001 SPACE ODDESSEY filminden yola çikarak ; 2001 yilini söylemistim, Bu günlere bu kadar çabuk ulasacagimizi düsünememisim " demis ve eklemisti; - " Devam ediyoruz ! " ) Bu kez IAN , tüm Tullian'larin merakla bekledigi çok ilginç bir yanit verdi ; - " MARTIN Birakana kadar devam ederiz ", sonrada MARTIN'e döndü ; - " Kendini nasil hissediyorsun ? Devam mi " dedi,
MARTIN 'de ; - " Kendimi çok iyi ve güçlü hissediyorum , simdilik DEVAM " dedi.
Toplanti sonrasi Imza ve Fotograf furyasi basladi. Bir anda dikkatimi birsey çekti. O ana kadar farketmemistim demekki ? IAN kimse ile Tokalasmiyordu!. elini sikmak için ellerini uzatanlara ,elini incittigini öne sürerek sag kolunun dirsegini uzatiyor,isteyen bu dirsegi sikiyor,isteyende kendi dirsegi ile tokusturuyordu. Tabii ilk basta bunu çözemeyenler elleri bosta, derin derin IAN'in kendilerine uzattigi " Dirsegine " bakakaliyorlardi !
( Basin Toplantisindan ilginç sorular ve yanitlari yakinda....! )
...................................
Basin Toplantisindan sonra ; Canli Yayin aracini özel olarak getiren ve terasta teskilatini kuran CNN Türk Tv"ye IANcanli röportaj verdi. ( CNN'i çok Severim dedi ). Ancak yayin sirasinda IAN"in mikrofonundaki aksaklik birtürlü giderilemedi ve konsantrasyonunu bozdu.
CNN röportajindan sonra "Özel Aksam Yemegi"için grup odalarina çekilirken biz de terasta ilk yorgunluk viskilerimizi yudumladik.
JETHRO ILE AKSAM YEMEGI ( Spc.Dinner with JETHRO );
Ayni gece; JETHRO TULL ile birlikte , Otel Roof"unda
" Çok Özel Bir Aksam Yemegi "; Yedik.
Yemegin çok özel olmasinin nedeni ; Rüyalarimin Efsanevi gurubu ile ve yanlizca 4 seçkin konukla birlikte bu yemegi paylasmamdi. Yanlizca bir agirlama yemegi olmanin çok ötesinde bir ortamdi, JETHRO TULL üyelerinin hepsi çok canayakin ve mütevazi insanlar. O kadar yorgun olmalarina ve yemeklerinin çoktan bitmesine ragmen ortami terk etmediler.

Toplam olarak ; rehberlerimizle birlikte 11 kisi idik. Yaklasik 2 saat süren yemekte ; birçok konuda sohbet imkani bulundu. Masada klasik Türk mezeleri vardi ; Kisir-Çerkez tavugu-Yaprak dolma-Patlican salatasi-Humus gibi mezelere ilgi gösterdiler. Ilk basta D.Perry'nin yaninda oturuyordum. Önümüzde ne varsa silip süpürdü ,Içecek olarak Soda içti, Martin Beyaz Sarap ve Portakal Suyu içti ,Ian ve Andy Bira içtiler, Jonathan ise biraz karistirdi, son gördügümde
portakal suyuna Votka istiyordu. Ana yemeklerin ismarlanmasina sira gelince IAN ,MARTIN ve DOANE daha önceki Istanbul ziyaretlerinden edindikleri deneyim dogrultusunda siparisler verdiler.
IAN ; Hünkarbegendi ,
D.PERRY ; yine patlican ezmeli dilimlenmis sögüs dana eti ,
MARTIN ise yine patlican ezmeli bir et yemegi yedi.
JONATHAN Kalkan baligini , ANDY ise karisik izgarayi tercih ettiler.
Yemek boyunca ( Daha dogrusu IAN masada iken ) Sigara Içilmedi. IAN sigarayi birakali 18 yil olmus. ( Benim'de 14 yil oldugunu söyledim ) Sigara düsmanligi üzerine
"biz"sohbete baslayinca kimsede sigara içecek cesaret kalmadi. MARTIN ve DOANE zaten içmiyorlar. (
ANDY ve JONATHAN ise, ancak IAN masadan kalktiktan sonra sigaralarini yakabildiler.)
Yemek sirasinda içkiden ve yemekten söz açilinca , IAN'in yemege ve Aci'ya düskünlügü gündeme geldi. Mutfaga girmedigini ancak Ingiliz televizyonunda yeni hazirlanan " Ünlüler ve Mutfaklari " gibi bir program için önümüzdeki hafta ( Mayis'in son haftasi )evinin mutfaginda bir yemek pisirme sovu yapmak zorunda oldugunu söyledi.
Türkiye ve Istanbul'a bu yil baska ünlü gruplar geliyormu ? diye sordular, programda olan Man at Work , C.Mangione ve Henüz anlasma saglanamayan King Crimson projesinden bahsedildi. Benim Tabii gözüm daha yükseklerde oldugu için ; YES , E.L.& P. , PINK FLOYD dileklerimi yineledim , IAN ; - " Digerleri için birsey diyemem ama E.L.& P. ile birlikte konser verdik , çok iyi bir grup ve sovlari çok çekici , Programlari uygun olursa mutlaka Türkiyeye gelmek isterler , eger Türkiyeye gelirlerse seyirciyi iyi etkileyeceklerine garanti verebilirim " dedi.
Sohbet sirasinda Türkiye'den söz açilinca , 1991 Konserlerinden ve Istanbul ve EFES'ten bahsettik. Gerçektende IAN ; - " EFES'i hiç unutamiyorum, müthis bir akustik vardi, harika antik bir tiyatroydu" deyince MARTIN ve DOANE'da katildilar. Konser sonrasi seyirci sahneye hücum etmis, zor kaçmislar. O gece ÇESME'de kalmislar , Çesmeyi'de çok begenmisler. ( Beni en çok üzen seylerden biri'de EFES konserine biletim olmasina ragmen, hastalandigim için gidememem olmustur. )
Yine eskilerden söz açildiginda DAVE PEGG'in kulaklarini çinlatmadan geçemedik. Gerçektende, gerek IAN gerekse MARTIN ve DOANE ; D.PEGG den söz ederken duygulaniyorlar. Bunu hissettim. Dave'i ben'de Hem 1991 JETHRO konserinden , hemde 1993 FAIRPORT
Istanbul Konserinden çok iyi taniyorum. Her ikisinde'de beni hatirlayip çok içten davranmisti. Konu içki içmekten açilinca ,
MARTIN ; D.PEGG'in sarap sevdigini söyledi ,Halbuki ben de "margarita" yi'da çok sevdigini hatirliyordum. Kimseye çaktirmadan dogru odama gidip , bütün "JETHRO EVRAKLARI" min oldugu çantami alip masaya döndüm. 1991 Fotograflarimizdan PEGG 'li olani gösterdim, önünde "margarita" vardi.
Tabii çanta açilinca ne kadar
FOTOGRAF varsa ortaya döküldü. 1991 Istanbul'a ait tüm özel Fotograflarim ; IAN ve MARTIN basta olmak üzere herkesin çok ilgisini çekti , özenle seçtigim yaklasik 30 Fotograf tek-tek elden ele dolasti , CRAZY FAN BORA'yi hatirlayamayanlar hatirladi ,tanimayanlar tanidi.
ANDY , MARTIN'i Nasil KAFAKOL'a Aldi ?
JONATHAN'i Nasil MasayaYATIRDIK ?
Sofradan önce biz ( Eyüp Iblag , Ben ve IAN ) ayrilmak zorunda kaldik, çünkü IAN"in NTV de canli yayina yetismesi gerekiyordu. 22:30 civari NTV stüdyolarinda idik. Canli programi sunan Banu Güven"de J.T. hayraniymis, beni de tanima nezaketini gösterdi, megerse " Ilk Türk J.T. Web Sayfasi "ni ziyaret etmis.
Canli yayin programi basladi, bu arada IAN'in makyaji yapildi ve sonrasinda ( Herhalde memleket özlemi ! ) cep telefonu ile makul uzunlukta ! bir
görüsme yapti. Daha sonra Stüdyo'yu merak edip biraz inceledi.
Yaklasik 23:20 gibi IAN"i canli yayina aldilar. ( Tam o anda benim kameranin pili bitti ! ) .Yaklasik 29 dk.'lik bir söylesi oldu , basin toplantisina göre daha mantikli ve özenle hazirlanmis sorular oldugu için herkes keyif aldi , güzel bir yayin oldu. Daha sonra tüm NTV canli yayin ekibi IAN ile fotograflar çektirdi , benim bantlari verdiler , biz de programin VHS copyasini rica ettik. Programi hazirlayan bu iki kibar sunucu bizi araçlarimiza kadar ugurladilar. Hizli bir biçimde otelimize hareket ettik. Gerçekten'de IAN'in performansi muhtesemdi. Uçaktan indiklerinden beri sürekli kosturuyordu. Otele döndügümüzde iyi geceler dileyip dogru odasina çekildi.
ISTANBUL GECELERI ? ( Istanbul Nightlife ? );
Martin ve Ian'in gece disari çikmadiklarini ve erken yatacaklarini biliyorduk ancak digerleri için , Istanbul gece yasami ayarlanmisti. Hayal Kahvesi ne gideceklerdi. Biz'de IAN'i Otele biraktiktan sonra H.Kahvesi'ne gittik. ( Çok yorgundum ve Normal zamanlarda asla ziyaret etmedigim bu tür Kapali , Gürültülü , Sigara dumanli yerlerin bana göre olmadigini biliyordum , yinede "Grubum" için katlanmaya degerdi ! )
Tahminlerimde yanilmamistim, haftasonu kalabaligi vardi ve içeri girer girmez rahatsiz oldum. ( Not : Hayal Kahvesi , bu tür mekanlar içerisinde en kaliteli olanlardan biri , zaten bilen biliyor. Sevgili Serdar'a haksizlik etmemeli ! ) . Üst kata çiktigimizda bizim ekip ve yalnizca JONATHAN vardi, diger yorgun TULL'lar otelde kalmislardi.
Jonathan Bira ile devam ediyordu.Program sonunda Nejat Y.( B.Özlemi )masaya geldi, Jonathan B.Özlemi'ne begenilerini iletti. Biraz sohbetten sonra artik kalkmamiz gerektigini söyledim, çok geç olmustu ve Otele dönecegim için Jonathan'i da bana emanet etmislerdi. Ancak sevgili dostumuz kalkmak istemiyordu. ( Gençlik iste ! ). H.Kahvesinin kapanmasina kadar kaldik, tam kapidan çikarken taxi'miz gelirken Nejat Y. , Jonathan'a ; Dur sana biryerdaha göstereyim ( JazzBar ) deyince çileden çiktim dogrusu . Neyse Jonathan Yanlizca 1 dakika ,lütfen deyince dayanamadim. Kiramadim ( Ne'de olsa TULL ! )
Içeride ortam ayni ,ama daha kalabalik ve gürültü vardi. N.Y., Mogollardan Engin Y.'yi görünce Jonathani tanistirdi ve birsüre sonra ona devretti ,biralar söylenince dayanamadim hani 1 dakikaydi ? dedim,valla 5 dakika dedi ,10 dakika kadar daha bekledim artik dayanacak gücüm kalmamisti kimseye haber vermeden çiktim ve otele döndüm.
( Ertesi gün JONATHAN beni görür görmez özür diledi )
................................................
13 Mayis 2000 CUMARTESI ;
Tarihi günün sabahi ben 08:00 gibi Lobi'ye indim ,gruptan kimse yoktu.
MARTIN ,çok erken uyanmis ve Günlük sabah " Marathon "unu yapmis. Büyük bir olasilikla kahvaltisini etmis ve odasina çekilmisti.
Grup gelmeden yapilan programda , bugün kahvaltidan sonrasi için bir Tekne ile Bogaz gezisi planlanmisti. Ancak Dün aksamki yemekte IAN ; Konser öncesi çikmak istemedigini , MARTIN ise ; Odasinda " Çalisacagini " söyleyerek bu geziye katilamayacaklarini belirtmislerdi. Onlara DOANE'da katilinca Tekne gezisi iptal edilmisti.
Bu nedenle JONATHAN ve ANDY'nin ne yapacaklarini sabah ögrenecektik. Saat 10:00 gibi JONATHAN göründü. Aksamki Istanbul gecesinden memnun kalmis. Dinledigi müzigi sevmis, iyi takildilar dedi. ( Aslinda ben onu birakip döndüm ama , habire o özür dileyip durdu ) .
Bu arada benim saat gözüne çarpmis. Ne kocaman saat bu dedi, Dalgiç saati oldugunu söyleyince bir Sualti muhabbetidir basladi tabii. Ona ; Eski bir "MARMARA" dalgici oldugumu , ama artik Marmarada önümüzü bile göremedigimizi ,200 tür baligin yerine 2 tür bile kalmadigini anlatip,siki bir ÇEVRECI muhabbeti yaptik. ( Tabii adamcagiza Denizlerimizi kötüleyecek degilim, EGE ve AKDENIZI'mizin reklamini yapmayi'da unutmadim. )
Biz Lobi'de bu sohbetleri ederken IAN ve MARTIN odalarinda Çalisiyorlar, DOANE ise istirahat ediyordu. ( Daha sonra ANDY ve JONATHAN ; Rehberlerimiz ile " Sultanahmet " turuna çikmislar ). Önceki gecenin yorgunlugu nedeni ile saat 11:00 gibi bende odama çiktim ve ögle yemegime kadar uyudum.
.......................................
D.PERRY ile BASBASA YEDIGIMIZ ÖGLE YEMEGINDE NELER KONUSTUK ? ;
( In What Subjects did D. PERRY & I Talk at Lunch Together ? ) ;
12:30 gibi restaurant'a indim, karnim acikmisti. Salatami ve izgarami söyledigimde D.PERRY kapidan girdi. Beni görürgörmez yanima geldi ve "oturabilirmiyim" ? dedi, iki kisilik masaydi tabiiki çok memnun oldum. Hal-hatir soruldu. Aksam hemen uyumus ,yolda çok yorulmus hatta sabah uyanip tekrar yatmis yani daha uyanamadim bana bir Türk Kahvesi söyleyelim dedi. O arada benim salata geldi ,garsona "Aynisindan" dedi ve ingilizce menü istedi. Dün aksamdan begendiklerini tekrar ismarladi ( Patlican salata - dolma - muska böregi ). Bu arada masaya benim için gelen su ; devlet dairelerinde olan dar boyunlu alti genis sürahilerdendi. Agzi açik oldugu için açik su içmediklerinden huylandi. Halbuki daha önce bende sormustum kapali bidondan bosaltiyorlarmis ,korkulacak birsey olmadigini söyledim.
Ana yemek olarak karisik izgara söyledi. Ismarladiklarinin hepsini bitirdi, tabaginda hiçbirsey birakmadi. Dikkatimi çeken sey ; Tabaklarinin hiçbirinde en ufak bir "KIRINTI" dahi birakmamasiydi. Son kalan pirinç tanesini dahi çatali ile topladi. ( Bizim jenerasyon ; Büyüklerimizden böyle gördük, çünkü onlar 2.Dünya Savasi yokluklarini yasamislar ,süpürge otundan ekmek yapip yemislerdi .)
Doane ile yemekte birçok konudan söz ettik. Benim ne is yaptigimi merak etmis ( Organizasyon komitesinden sanmis ). Asil meslegimin Jeofizik Mühendisligi oldugunu ancak 23 yiildir'da elektronik dünyasi içinde olmam nedeni ile su anda Panasonic/Technics/Mission markalarinin Türkiye distribütörü olan firmada Ürün müdürü oldugumu söyleyince sasirdi. Onun salonundaki RackSistemi de Technics mis, DVD'de almis ama henüz bir HomeTheatre sistem kuramadim dedi , biraz fikir verdim.
D.Perry bana herhangi bir müzik aleti çalip çalmadigimi sordu ? elimle davul çalma isareti yaptim yine sasirdi. Ilk davul takimimi 1976 yilinda aldigimi prof.çalistigimi ancak su anda firsat bulaömadigimi , Davulumun'da evin bodrumunda durdugunu söyledim. "ZILDJIYAN" Zilleri üzerine konustuk, Ben'de bir tane orjinal oldugunu söyledim, simdiki Orjinallerin; "ISTANBUL" adiyla çiktigini ve tarihçesini konustuk.
Bir ara bende ona ; JETHRO TULL'a son dönemde gelmis en iyi davulcu oldugunu , çok iyi çaldigini ve bunun bir kompliman olmadigini söyledim. ( Bu gerçekten kompliman degil, ben çok zor begenen bir Tullian'imdir, B.Barlow'dan sonra bence en iyi davulcu DOANE ! ) . Bir süredir "sol kolu"nda problem oldugunu ve sikinti yarattigini , ancak sahneye çikinca herseyi unuttugunu söyledi. ( Gerçektende
Sol Kolunda dirsegin hemen üstünde bileklige benzeyen ve üzerinde saat büyüklügünde bir parça olan bir bant vardi ve D.P. onu kolundan hiç çikarmiyordu.)
Hazir Bir TULL yakalamisken , dün aksam gündeme getirmeyi unuttugum Projelerimden biri olan "JETHRO TULL MÜZESI" projemi açtim. Tabiiki ayrintilara giremedik , bildigim kadari ile Israil'de böyle birsey yapmaya kalktilar dedi. Ben'de " Böyle birsey ancak Ingiltere'de gerçeklesir , bunu'da en iyi MARTIN WEBB ve DAVID REES gerçeklestirebilir" dedim. Bu kisilerle yazisip görüstügümü duyunca sasirdi ve eger görüsürsem D.REES'e selamlarini iletmemi rica etti.
Yemegin sonunda beni çok sasirtan birsey oldu ; masaya getirdigi gözlük kilifina benzer bir kutudan çikardigi haplari içmeye basladi ve tam "üç kez birer avuç"a yakin ( Evet yanlis görmedim, yaklasik 25 adet'e yakin )hap yuttu. Sordugumda hepsinin Vitamin ve Mineral haplari oldugunu , konserler sirasinda çok enerji kaybettigini ve terledigini ve terle kaybedilen mineralleri böyle takviye edebildigini anlatti. Çok sasirdigimi görünce hayatta en çok nefret ettigi seyin hasta olmak oldugunu ,hemde turne sirasinda hasta olma düsüncesinin bile kendini daralttigini, bu nedenle kendine en iyi sekilde bakmak zorunda oldugunu söyledi.
Masadan kalkmadan önce adisyonu imzalarken garsona bahsis vermek istedigini , TL olarak ne kadar vermesinin uygun olacagini sordu , birmilyon yeter dedim, yaninda TL yokmus adisyona eklesem olurmu dedi, olmuyormus, Garson zaten istemedi ama , " - Sen üzülme DOANE ben sonra veririm " dedim . Soundcheck'e gelip gelmeyecegimi sordu, tabiiki geliyorum ben " Crazy Fan " im unuttunmu ? dedim gülüstük.
SOUND CHECK SIRASINDA " MIDGE " TERÖRÜ ! ;
( MIDGE Terror ! during the Soundcheck ) ;
Saat 15:00 de soundcheck için Açikhava'da olmaliydik. Bunu için 14:50 de Lobide biraraya geldik. MARTIN'e nerede oldugunu , onu özledigimi söyledim, güldü. Konser için repertuara aldiklari bazi parçalari odasinda çalistigini söyledi. ( Iste
"MARTIN" , iste Jethro yu JETHRO yapan adam, 54 yasinda ve isini nasil ciddiye aliyor ! ). Araçlara binmeden önce Martin bana aksam havanin nasil olacagini sordu ( Gerçektende dün çok iyi olan hava bugün öglene dogru bozmustu. Sert bir rüzgar vardi ve parçali bulutlu idi .) Evet ,sevgili Tullian'lar sizler için kendimi feda ettim ve MARTIN'in morali bozulmasin diye ona yalan söyledim ; " - Hava az rüzgarli ama yagmur yagmayacak Martin " , dedim. Bir sey daha dikkatimi çekmisti ; grup elemanlarinin hepsinin boynunda resimli passcard'lari asili idi . Iki araba hareket ettik ( IAN daha sonra gelecek ). Martin, Doane ve Jonathan bir araçta ,Ben Andy ve Nesli bir araçta idik. Istanbul trafigini yasadik tabii. Bu arada araçlarin radyolari sürekli "Açik Radyo" ya ayarli idi. ( Onlar'da Sponsormus ). ( Oldum olasi bu istasyon'a isinamadim )
Sürekli bir adamcagiz yana yakila ,izdirap içerisinde Yalelli-Yalel diye bagiriyor. ANDY önce ;-" Ben otantik müzikleri severim " deyince birsey yapmadik ama hem tikali trafik hemde "YALEL" hepimizin canina okudu , kibarligindan kapatin da diyemiyor, - " Bu adam aci mi çekiyor'da böyle bagiriyor " deyince söföre radyoyu kapattirabildik
Açikhava Tiyatrosu'nun arka kapisindan girdigimiz andan itibaren hersey degisti. Bahçede JETHRO ekibinin muhtesem otobüsü duruyordu.( Tüm teknik ekip ve Grup esyalari ve teknik esyalar bu otobüsle tasiniyor. Yetmemiski ,arkasina birde küçük karavan eklemisler. ) Araçlarimizdan inerken hemen otobüsün önünde 1991 den tanidigim
"MIDGE"i gördüm ve yanina gittim , merhabalastik , beni tanidi çünkü 1991 turnesinde ondan , bir kirmizi polo-shirt vererek ( Kandirarak ) aldigim ve 11 Mayis 2000'e kadar yikatmadigim , üç gün boyunca ise gömlegimin altina giyip hiç çikarmadigim JETHRO TULL Tisörtümü almistim. Hemen gömlegimin iki dügmesini çözüp T-shirt ü gösterdim, beraber güldük. Fazla sohbet edecek zaman yoktu çünkü teknik ekip acayip kosturuyorlardi.
Grup içeri girdi, arabalardan biri IAN'i almak üzere geri döndü , bizde sahne kapisi önünde bekliyoruz. Güvenlik müdürü dahil herkes,MIDGE'in kapidan kimseyi geçirtmedigini ve terör estirdiginden yakiniyordu. Biraz sonra Eyüp Iblag geldi , elinde JETHRO TULL Prod.'un özel olarak bastirdigi Passcard'lardan vardi. Bir adet " GUIDE " kartini benim için almis ( Bakiniz Sayfanin en alti..... )sagolsun , çok isime yaradi ve bütün kapilari açti, kendimi gerçekten "Ayricalikli" hissetmemi sagladi. Karti cebime koydum , birazsonra Midge önümden geçerken ; - " Bora, kartini görünür yere asmalisin" diye firçalamazmi ? , hemen kravata igneledik tabii.
Grup soundcheck'e basladi. IAN yaklasik yarim saat sonra gelerek provalara katildi. Biz hala sahne arkasinda idik , duydugumuza göre Midge Açikhava nin görünen hiçbiryerinde kimseyi istemiyormus. Yinede Eyüp, Serdar ve Ben Kosaradim yan merdivenlerden en üste kadar çiktik ve Bilet klübesine "Sigindik" . 17,5 Milyondan Numarasiz bilet satislari sürüyordu. Bu arada JETHRO TULL sahnedeydi ve çaliyorlardi. Kameram yanimdaydi ama bilet gisesinin arka kapisindan bakildiginda sahne görülmüyor , yalnizca tavan spotlari görünüyor ve ses duyuluyordu. Kamerami hazirladim, CRAZY FAN'lik kolaymi ? kapiyi 10 cm kadar aralayip kameranin mikrofonu ile çekebildigim kadar prova seslerini kaydettim ( Tabii
Bilet gisesinin seslerini'de..! ).
Yaklasik 1,5 saat böyle heyecanli geçti. Saat 18:00 civari Soundcheck bittiginde Eyüp'ten IAN'in program degistirdigini, otele dönülmeyecegini ,konser'e kadar burada ( Açikhava'nin soyunma odalarinda ) kalinacagini ögrendik. Digital camera kasetim (DV) otelde kalmisti ve eger firsat olur da konseri çekmeye niyetlenirsem 30 dk.lik kasetim kalmisti. ( Kötü Oldu ! )
jETHRO TULL , ISTANBUL KONSERI ;
Açikhava Tiyatrosu kapilarinin saat 19:00'da açilacagini ögrendik. Bu arada JETHRO TULL Marchandise ekibi, J.T. Rozetleri ve SweatShirt satisina baslamisti bile. Aqualung ve Dot-Com Swt.Shirtler hem xxlarge hemde 10 Milyon TL idi ( Alsamiydim ? ) ama Aqualung - DotCom ve Flut Rozetler 3 Milyon'du ikiser tane aldim. ( Ismarlamayi düsünüyordum, ayagima daha ucuza gelmis , kaçirirmiyim ? ) . Hemen bir " Flut-Jethro Tull " rozetini keyifle yakama taktim.
Saat 19:00 da kapilar açildi. Geleneksel J.T. Seyircisini kapida karsilamak iyi oluyormus ( gerçi birkaç Zipir çikmadi degil ama onlarda arada kaynadi gitti ) ( Aslinda 9 yil önceki "
Siyah Tisörtlü Görevliler ! " olsaydi, bunlara zipirlik nasil olurmus gösterirdi ama neyse ...........! )

Saat 20:00 ; Bizimkiler ( Oglum
Can ÇETIN 12 Temmuz 1991 Konserini en önden izledig zaman 8 yasindaydi ) dahil herkes geldi . Heryer doldu çünkü extra numarasiz bilet satilmisti. Özellikle B-C ve D-C siralarinin arasindaki merdiven bosluklarinda " Zipirsal Yigilmalar " oldu ! 20:30'a dogru sahne kenarinda bir an IAN belirdi ,söyle bir seyirciyi kontrol edip kaçti.
20:30 ; ön grup Metropolis çikti . Kesinlikle yorum yapmak istemiyorum . Yalnizca ( Page & Plant öncesi çikan " Nekropsi " ile ilgileri yoktu ! ) Kariyerlerine JETHRO TULL'un ön grubu olarak çikma niteligini eklediler. ( ve iyiki yarim saati geçmediler ! )
Yaklasik 20 dk'lik aradan sonra isiklar karardi ve sahneye 5 Muhtesem adam çikti

NELER ÇALDILAR ?
( Song List )
1-)For a Thousand Mothers
2-)Nothing is Easy
3-)Thick as a Brick
4-)Hunt by Numbers
5-)Beside myself
6-)Tesekkür ve Grup elemanlarinin Tanitimi
7-)Bouree
8-)Habanero Reel
9-)Fatman
10-)SLOB
11-)? ( D.March ? )
12-)DotCom
13-)Awol
14-)Boris Dancing
....Bulmaya Ugrasiyorum..
( My God + Hunting Girl + APP + Locomotive )?....
Final Alkislari ve Bis
Bis-); Aqualung +
Living In The Past + (
Balon Sovu)+ Cheerio (
Sahneyi Terkederler )
Luis Armstrong'dan - "What a Wonderful World" Çalar
Isiklar söner , Jethro TULL seyircisi Açikhava Tiyatrosunu Bosaltmaya baslar.
Not: Acele ile çikarilmis bir liste , hatalar olabilir .Toparlamaya çalisiyorum , Dogru liste en yakin zamanda burada
................................................
1991 yilinda Tüm istanbul konserlerini görüntülememe ragmen ve Bu kez Iki Kamera ile Tüm JETHRO TULL serüvenimizi çekmeme ragmen, Konser sirasinda "Çekim" yapmaya elim gitmedi. Nedenlerini simdi anliyorum ; en ön sirada idim ,yerim uygun degildi, adam gibi konseri
izlemek istedim ve en önemlisi JETHRO TULL'a bu kez o kadar yakindimki, sanki onlardan biri idim, herhangi bir müdahalede o kadar insanin arasinda yerin dibine geçme duygusunu yasamamak için.........tam çekim yapmadim.
Ilk 15 dakikayi gizli kamera olarak, ve Bis bölümünün tamamini ( 15 dk ) olarak toplam 30dk'lik hatira bir çekim yaptim. Yukarida Görülen konsere ait fotograflar , bu görüntüleri çektigim Dijital
kamera alinmadir.( Fotograflar için "PICTURES" sayfasi yaptim, Link sayfanin altinda )
................................................
KONSER YORUMU ve
SONRASI ;
( Concert Review & After ) ;
Daha önce canli olarak 4 J.T. konseri izlemis bir Fan olarak , 100 üzerinden Puanlarim ; a-)SES DÜZENI (92) ( Sagol Staras ) , b-)MIXAJ (89)( Genelde iyi idi ), c-)SAHNE YERLESIMI (96) ( J.T.Crew ) , d-)AKUSTIK (84) ( J.T.Crew + Staras ) , e-)TONE CONTROL (72) ( Konser sirasinda degisti, Bazen tizler azaldi bazen Baslar distortion'a kaçti ).................................................
Grubun Konser Performansi muhtesemdi , teker teker yorumlamayacagim. Zaten son avrupa Turnesinin Bootleg'lerini dinlemistim. Gerçekten Zirvedeler ( Aman böyle devam etsin ).
Konser biter bitmez ,tebrik ve tesekkürleri
kabul edip , Bizimkileri ugurladiktan sonra sahne arkasina geçtim.
IAN sahne
arkasinda sira ile alinan hayranlarini kabul ediyor, imza ve fotograf veriyordu. DOANE boynuna bir havlu sarmis, ( herhalde ? ) üsütüp hasta olmamak için telasla odasina çikiyordu. Martin ,önce Kulisteki
odasindaSeçilmis Fan'lara imza verdi, sonra
asagiya indi. Kulis koridorunda herkes toplanmisti. Kulise sizmayi basarabilen Fan'lara
Imzalar veriliyordu. Çok basarili bir konserin ardindan
Hepimiz çok
neseli idik , yorgunluklar bile hissedilmiyor,
herkes birbirini kutluyordu.
Teknik ekip ise çok büyük bir
hizla aletleri toplamaya baslamislardi , MIDGE'in yanina gidip tebrik ve tesekkür ettim, Nasildi ? 91'deki gibimiydi ? dedi, daha iyiydi dedim ,hosuna gitti.
Yavas yavas bizde toparlanalim dedik, IAN , MARTIN ve DOANE diger araba ile hareket ettiler.
ANDY ve JONATHAN , Lisa ,Ben ; Mustafanin kullandigi araba ile Otele dogru yola çiktik. Konser nedeni ile trafik sikisikti , radyoda ( Tabiiki Açik Radyo ! )bu sefer TSM çaliyordu, sohbet koyulasti. ANDY Istanbul'u çok sevdigini, " Istanbul,Brilliant" sözcükleri ile ifade etti . Türkiyeye ilk kez 14 yasindayken geldigini Pamukkale ve Antalya'ya hayran kaldigini, hatta " Hintli bir turist kiza asik oldugunu " söyledi. Türkçeyi,de sevdigini , Neslihan'in Türkçe konusmasina hayran kaldigini ve çok melodik buldugunu söyledi. Konusa ,konusa Otele geldik iste.
................................................
Konser sonrasi
Otelimizedöndükten sonra , hemen esyalarimi birakip bar"a indim ( 1991 deki deneyimlerime göre ; her konser gecesi mutlaka
IANile barda Birasini yudumlar iken bulusurduk ). Bu kez de öyle oldu. Otelin bari "Radio Bar" da bulustuk , tabiiki yaninda iki güzel hanim vardi ( Rehberlerimiz Lisa ve Nesli ).
IAN 'in disinda ANDY de bardaydi ,hemen konser nasildi ? diye sordu, klasik yanitimi verdim tabii ( Muhtesem ! ). Grubum'la basbasa kalmistim. Konser sonrasi JETHRO TULL ile olmak çok güzel olur. Onlar sakin , güleryüzlü ve esprili olurlar. Biraz sonra bize JONATHAN'da katildi. Gerçekten"de grubun en "Genç" ve en canayakin elemani
Jonathan"di. Bizim masaya oturdu, konser yorumlarimi sordu. ( Yanit ne olabilir ki..? )
Artik birseyler'de imzalatmak zamani gelmisti. Ltd.Edition
" 1368 " no:lu " Bends Like a Willow " CD'sini , Küçük Konser Afisini( Bakiniz En asagidaki " tesekkürler " linki ) ve Evimin salonunda baskösede duran
MU Posteri'ni imzalatacaktim. MU Posterinin 1991 den kalma imzalari silinmisti ( Siz siz olun
Faber-Keçeli kalemle imza attirmayin ).
Bu posteri açinca JONATHAN hemen gelip ve kalemi alip imzalamaya baslamazmi ! dur ! ne yapiyorsun ? ( diyemedim tabiii.....! )
( Tullian'lar bilirler ; MU Vinyl ( 1975 ) içinden çikan bu resimde o güne kadarki bütün TULL üyeleri bir yemek masasi basinda biraraya gelmislerdir .
Dogal olarak JONATHAN'nin bu posterde olmasina imkan yoktu çünkü o zaman 4 yasindaydi ! ) Imzasini attiktan sonra incelemeye basladi ama is isten geçmisti , IAN'a ( 9 Yil sonra ) ayni posteri imzalatirken ,IAN'in gülümsemesinden ayni seyleri aklimizdan geçirdigimizi anladim....!
.Bu arada ANDY iki sise bira içti ( Yabanci
yesil siseli ,markasini animsayamadim - Heineken olabilir ), biraz sohbete katildiktan sonra izin istedi.
..........................................................
IAN"a HANGI TÜRK CD'SINI VERDIM ? ;
( Which Turkish CD , Did I Gift to IAN ? ) ;
Andy ayrildiktan sonra Ben , IAN , JONATHAN , Kizlar , Mustafa ve bize daha sonra katilan Eyüp ile çok güzel sohbetler yaptik. Aklimda birsey kaldi ; Jonathan ve IAN Açikhava'nin Tuvaletlerinin çok kötü oldugunu belirttiler ( Tabiiki Kendilerinin girdigi Sahne arkasindaki tuvaletlerden bahsediyorlar, Birde digerlerini görseler ! ) ve konu döndü dolasti DAVE PEGG'in her yil düzenledigi "Cropredy" festivaline geldi ,IAN ; - " DAVE in Festivali çok ucuz ama Tuvaletler çok Pahali ( Tabiiki Bakimli demek istiyor ), Adam (D.Pegg), < BOK >tan para kazaniyor valla" dedi çok güldük tabii. ( Gerçekten Açikhava sahne tuvaletleri Rezalet ! ben girdigimde utandim valla , Efsaneler'e çok ayip oluyor ! )
Birara Jonathan , önceki aksamki yaramazliklarindan söz açti IAN'a , dinledigim adamlar oldukça iyiydi dedi bende B.Özlemi sandim, basladim methetmeye , megerse degilmis. JazzBar'da MOGOLLAR'dan Engin Yörükoglu ile karsilasmistik ya, ayrilirken E.Y. Jonathan'a Mogollarin son CD'sini vermis, ( Jonathan'da discman'indan birazini dinlemis ) , IAN'a ; "Ingiltereye dönünce bir kopye de sana yapayim dinle" dedi , IAN'da "olur" dedi . O anda bende simsek çakti ! Jonathan'a "CD Double miydi" dedim , "Evet" deyince yerimden firladim. ( Ben çok eski bir Mogollar dinleyicisiyim Bkz:
ARSIV Çok yeni bir G.Hit's Double CD çikardilar "Mogollar 1968-2000" ,11 Mayis Persembe günü almis ve Jelatinini açip dinleyecek firsati bulamamistim.) Hemen Otel garajindaki arabama kosup bagajdan CD'yi alip yine kosarak Bar'a döndüm. Jonathan'a "CD Bu mu" dedim? "Evet" dedi , aynen IAN'a uzattim ve "Bu'da benim hediyem , eger kabul edersen" dedim. Aldi ve tesekkür etti, "Dikkatle dinleyecegim" dedi. (
Fotografta IAN'in önünde ve üzerinde gözlügü duran Mor renkli kutu bu CD'dir ! )
...........................................................
IAN'IN BIRA BARDAGINI Jethro Hayrani "BARMEN"e Nasil Kaptirmadim ? ;
( How I Could not Let The IAN's BEER GLASS Caught to "BARMAID" ,Who is FAN OF JETHRO ! )
1991 The Marmara Oteli çalisanlari beni çok iyi hatirlarlar. IAN'in bira içtigi bardagi saklamak için istedigimde çok sasirmislardi. Sonra'dan otelde çalisan bir arkadasimin arkadasi söyledi, " Çilgin'in biri , adamin bira içtigi bardagi bile almis " diye söylenti yayilmis. O bardak; bir saydam koruyucu içerisinde salonumun baskösesinde durur.
Bu kez'de böyle bir niyetim yoktu, fakat bar muhabbetimiz uzayinca birden aklima geldi , IAN son birasini bitirdiginde garson bardaga uzandigi anda hemen bardagi kaptim, fazla parmak izi olmasin diye de hemen kamera ve posterlerimin oldugu yere koydum. IAN ; buna alisik oldugu için hiç sasirmadi, fakat masadakiler sasirdi , Lisa ; " - Tüh ben almayi düsünüyordum ! " demezmi. Hemen IAN'a bir bira daha ismarladik, bira gelince IAN ; " Bana yetti içmem " deyince , içme ama bir dokun'da Lisa nin da gönlü olsun dedik, söyle bir güzelce dokundu ve birakti. Gülüstük tabiii.....
Ilerleyen saatlerde IAN kalktiktan sonra benim bardagi sürekli keserken bir an dalmisim, bir baktim bardak yok, firladim dogru barin mutfagina , iyiki bulasiklikta bir tek bira bardagi var, garson'a bu bardagi nereden ne zaman aldin dedim, benim bardakmis hemen geri aldim , o sirada bizim
barmen pis-pis siritmazmi ! megerse benim tepkimi ölçmek için garson'a o aldirtmis, ben uyanmasam'da bardagi o alacakmis. Sonuçta IAN'in 2000 kadehi 'de evdeki baskösede , 1991 deki'nin yanindaki yerini aldi .
...........................................................
Not= 11 Kasim 2000'de oteli ziyaretim sirasinda "Sef" barmen Semih ile tekrar bulustuk. Beni ilk gördügünde " - Asla emin olamayacaksiniz ! " esprisi yapti. O'na yeni "TULL Kitabi" hediye ettim , bize çok güzel müzikler çaldi ve ona " SAM " ( Play it again Sam ... ) adini taktim.
(2002 Ziyaretimde "SAM" i bulamadim ..., bir cafe'ye müdür olmus ...)
...........................................................
IAN'i da yatirdiktan sonra ; Son gecemizin son saatlerini
Jonathan NOYCEile kapadik . Sürekli esprileriyle bizi gülmekten kirdi. Sabah 05:50 de uyandirilmak üzere resepsiyonu uyardiktan sonra 03:00 gibi odalar çekildik.
14 Mayis 2000 PAZAR ;
Sabah 06:30"da Havaalanina hareket için otelden
üç araçlaayrildik. Ugurlama ekibinde yalnizca Nesli , Musti ve BEN vardik.
Biz Musti ile arabalari park edip gelene kadar IAN ve MARTIN bagaj islemlerini bitirmisler pasaport bölümüne dogru ilerliyorlardi. Bizi görünce durdular, IAN beni göstererek MARTIN'e ; - " Sabah sabah uyumayip bizi ugurlamaya gelmis , bu gerçek bir "CRAZY FAN" dedi , MARTIN'de gülümseyerek onu dogruladi.
MARTIN elimi sikarak hersey için ve onlarla olan birlikteligim için tesekkür etti ve çok kisa sürede ( Seneye )tekrar gelme dileginde bulundu.
IANise ; sürekli onlarla birlikte olmama , ilgime ve Özellikle NTV Canli yayini ve diger basin kuruluslari için kendi Orijinal Videolarimin kullanilmasina izin verdigim için tesekkür etti , ben sadece basimi öne egip, mahcup bir ifade ile ;" Everything For Jethro Tull " diyebildim. Dirseklerimizi tokusturduk , güldük ve uzaklastilar. IAN'i en son GiftShop'ta
SAZ'lari incelerken biraktim.
D.PERRYnin ayaklari geri gidiyor gibi geldi, Istanbula doyamadigini tekrarlayip durdu. Keske bir gün daha olsaydi dedi. D.REES'e selamlarini ve ugurlamaya gelemeyenlere sevgilerini iletmemi istedi.
ANDY ve
JONATHAN ise biraz daha bizlerle birlikte olmak ve Kahve içmek istediler. Bir Coffee-shop'ta oturduk. Sohbet sirasinda yine duramadim ANDY'ye ;- "Hadi artik ilk JETHRO TULL DVD sini çikaralim , Bir yüzü 20.Yil ,ikinci yüzü 25.Yil olsun , tipki Mike OLDFIELD'in Tubular Bells II - III'i gibi" dedim. Çok iyi olur ama birsürü Copyright problemi çikabilir dedi ( Herhalde "Chrysalis"i kastediyor ). Yine'de konunun üzerine gidecegini ve IAN ile konusacagini söyledi.
Ilk kahvelerimizi JONATHAN , ikincileri ise ANDY ismarladi ve servisini'de kendileri yaptilar. Gerçekten de gözlerinden , bakislarindan ve davranislarindan bizleri sevdiklerini belli ediyorlardi. Bu duygu gerçekten hiçbirseye degisilemeyecek bir duygu.
.................................................................
Tesekkürler ,
tesekkürler ve tesekkürler . Herkes birbirine tesekkür etti inanin ( Hem de defalarca .........)
Geride gözüyasli JETHRO severler ve belki uçakta gözleri bugulu 5 efsane adam.........
Yine gelin ; Dünyanin EN IYI GRUBU , yine gelin ne olur .
BORA ÇETIN ( 44 Yasindaki çooooook eski Türk JETHRO"sever , "CRAZY FAN" )
14 Mayis ( May ) 2000
( Daha bitmedi ..!...Yeni Fotograflar ve Izlenimler ....Yakinda.. )
Bu arada " YENI " Jethro Tull Kitabi 26 Ekim 2000'den beri piyasada
"IAN"in Istanbul Yorumlari için ,
( IAN ) Sayfasini tiklayiniz.
"BASINDAN" ;
( PRESS ) Sayfasini tiklayiniz.
"Daha Fazla FOTOGRAF" ;
( PICTURES ) Sayfasini tiklayiniz.
[
Sign my GuestBook ] - [ Read my GuestBook
]
BORA ÇETIN Jethro Tull " Türkiye " Sayfasina
Dönmek için Kart'i Tiklayin!
Back To the ; BORA ÇETINs
Jethro Tull "Turkey" Page, Click Card
" Everything For JETHRO TULL "
Copyright ©2003, Bora CETIN;
Bu sayfada yer alan tüm yazi ve fotograflar "Bora CETIN" ve "TULLTURK"e aittir, izinsiz alinti yapilamaz, kullanilamaz.
Please DO NOT USE WITHOUT PERMISSION
www.tullturk.com